10"Fısıldaşma sırf şeytandandır, iman edenleri tasaya düşürmek içindir. Halbuki Allah'ın izni olmaksızın bu onlara hiçbir surette zarar verici değildir! O halde mü'minler, ancak Allah'a güvenip dayansınlar". Necvâ kelimesinin başındaki eliflâm'ın "istiğrak - şümul, kapsamlılık' için olması mümkün değildir. Çünkü, Allah'tan ve Allah için olanları vardır. Aksine, buradaki en-Necvâ'dan murat, daha önce geçmiş olan muayyen bir fısıldaşmadır. O da, günah ve günah hususunda ftsıldaşmadır. Buna göre ayetin anlamı, "Şeytan, onları, mü'minlerin üzüntüsüne yol açacak olan böyle bir fısıldaşmaya yönelmeye sevkeder. Çünkü, mü'minler, onların fısıidaştıklarını gördükleri zaman, "Biz bu münafıkları ancak, onlara, savaşa çıkmış olan akraba ve kardeşlerimizin öldürüp hezimete uğratıldıklarına dair bir haber ulaştığında böyle görürüz..." diyorlar, onların akıllarına bu geliyor ve bundan dolayı üzülüyorlardı. Allahü teâlâ daha sonra, "Halbuki, Allah'ın izni olmaksızın bu, onlara hiçbir surette zarar verici değildir" buyurmuştur. Bununla ilgili iki izah vardır: 1) Bu, "Onların fısıldaşmatarı mü'minlere hiçbir zarar vermez" demektir. 2) Bu, "Allah'ın izni olmadıkça, şeytan mü'minlere hiçbir zarar veremez.." demektir. "Allah'ın izni olmaksızın..." ifadesinin, "Allah'ın bilgisi olmaksızın..." veya "Allah'ın, hastalıkları, hüzün ve sevinç gibi kalbe dair halleri yaratması ve takdiri olmaksızın..." veyahutta, "Hüzün ve gam gitsin diye, Allah'ın kâfirlerin fısıldaşmalarının keyfiyyetini beyân etmesi durumu müstesna..." manalarında olduğu söylenmiştir. Cenâb-ı Allah daha sonra, "O halde mü'minler ancak Allah'a tevekkül etsinler" buyurmuştur. Çünkü, kim Allah'a tevekkül ederse, ümidi ve gayreti boşa çıkmaz. |
﴾ 10 ﴿