7"Onun içine atıldıktan zaman, onun kaynar haldeki bed sesini işitirler", Bu, "onlar tıpkı bir kütüğün, büyük bir ateşin içine yuvarlanması gibi, atılırlar, yuvarlanırlar" demek olup, tıpkı, "(Onlar) cehennemin kütüğüdürler"(Enbiya,98) ayeti gibidir. Bu ayetteki, "Bed sesini işitirler" ifadesiyle ilgili şu izahlar yapılmıştır: a) Mukâtil, "Onlar cehennemin korkunç sesini duyarlar" manasını vermiştir ki bundan maksad, cehennem ateşinin alevinin sesinin, "şehîk"a (sesli alınan nefese) benzetilmesidir. Zeccâc, "Kâfirler, cehennemden öyle bir ses duyarlar ki bu, en çirkin ve korkunç bir sestir. Bu: eşeğin sesine benzer" demiştir. Müberred de, "Allahua'lem bu, öfkeli bir kimsenin aldığı nefes gibi, alınan bir nefes sesidir" demiştir. b) Atâ şöyle der: "Cehennemlikler, kendilerinden önce cehenneme atılanların böyle korkunç seslerini duymuşlardı." c) Onlar, bu sesi kendilerinden duymuşlardır. Bu tıpkı, "Onların, orada (çok korkunç) bir nefes alıp vermeleri vardır" (Hud, 106) ayeti gibidir. Esas görüş birincisidir. İkinci Sıfat: Bu ayetteki, "O, kaynar" ifadesidir. Leys şöyle der: "Coşan herşey, kabarır kaynar. Dolayısıyla bu, mesela tencerenin, dumanın, öfkenin ve kaynaktaki suyun kaynaması gibi kaynamadır." İbn Abbas (radıyallahü anh) da bu ifadeye, "Cehennem, cehennemliklerden ötürü, tıpkı bir tencerenin, bir kazanın kaynaması gibi, kaynar, fokurdar. Mücahid, "Cehennem, cehennemlikleri, tıpkı çok suyun, az taneleri kaynatması, hoplatması gibi hoplatır" manasını vermiştir. Bu ifadenin, "öfkenin kabarması" manasından alınmış olması da mümkündür. Nitekim Müberred şöyle der: "Arapça'da "Falancayı, öfkesinden fokur fokur kaynarken terkettim" denilir. Bu görüş, gelecek ayet ile de pekişir. |
﴾ 7 ﴿