16

"Görmediniz mi ki Allah, yedi göğü birbiriyle ahenkli olarak nasıl yaratmış. Onların içinde ayrı bir nur yapmış, güneşi de bir kandil olarak asmıştır".

Bil ki Allahü teâlâ, bu ayette olduğu gibi, bazan önce enfüsî delilleri zikrederek işe başlamış, peşisıra da âfâkî delilleri zikretmiştir. Zira insanın nefsi (kendisi), şeylerin en yakınıdır. Böylece Allah, ise en yakınla başlamış olur. Bazan da işe, âfâkî (dış dünya) delilleri ile başlamış, daha sonra da enfüsî (insanın kendisi ve iç dünyasındaki) delilleri getirmiştir. Bu da, ya âfâkî delillerin daha net ve daha büyük olması, dolayısıyla işe bunlarla başlanmış olmasından ötürü, yahut da enfüsî delillerin ortada mevcut olmasından, haklarında düşünmek için akla fazla ihtiyaç olmamasından, hakkında düşünmek için akla muhtaç olunan şeylerin, âfâkî deliller oluşundan ötürüdür. Çünkü âfâkî delillerde benzerlik daha fazladır. Bu sebeple de işe bundan başlanmıştır.

Bazı Sorular

Burada şöyle birkaç soru sorulabilir:

Gök Tabakaları

Birinci Soru: Hak teâlâ'nın, "Yedi göğü birbiriyle ahenkli olarak..." ifadesi, göklerin üst üste olmasını gerektirir. Bu da aralarında hiçbir boşluğun bulunmamasını gerektirir. O halde, melekler göklerde nasıl iskân

Cevap: Melekler, ruhî (maddî olmayan) varlıklardır. Göklerin tabaka-tabaka olmalarından maksad, onların birbiriyle temas etmeleri değil, birbiri hizasında olmaları demektir.

Ayın Gök Katlarında Bulunması

İkinci Soru: Cenâb-ı Hak, Ay, göğün hepsinde yer almayıp, aksine en yakın gökte yer aldığı halde daha nasıl, "Onların içinde ayı bir nur yapmıştır" buyurmuştur (ne dersiniz)?

Cevap: Bu, tıpkı, "padişah Irak'ta" denilip de, onun zatının, Irak'ın bütün her köşesinde bulunduğunun değil, bir beldede, bir köşede bulunduğunun kastedilmesi gibidir. İşte burada da böyledir.

Ay Lambaya Benzetiliyseydi?

Üçüncü Soru: "Sirâc" (lamba)nın ışığı, arızîdir (sonradan olmadır). Ayın ışığı da arızîdir, üstelik değişkendir. Şu halde ayı, lambaya benzetmek, güneşi lambaya benzetmekten daha uygun olurdu (ne dersiniz)?

Cevap: Gece, yeryüzünü karanlığın kaplamasından ibarettir. Güneş, yeryüzünün karanlıklarının izalesine sebep olunca, lambaya (sirâc)'a benzemiştir. Hem sonra, lambanın bir ışığı vardır. Işık ise, nurdan daha kuvvetlidir. Dolayısıyla ışığı en az ifade eden şey aya; en kuvvetliyi ifade eden şey de güneşe sıfat olarak verilmiştir. Hak teâlâ'nın, "O (Allah), güneşi bir ışık, ayıda bir nur olarak yaratandır" (yunus, 5) ayeti de böyledir.

Nebat Gibi Bitirme

Üçüncü Delil: Bu, Hak teâlâ'nın şu ayetiyle beyan edilen delildir:

16 ﴿