15

"Velev ki o, (bütün mazeretlerini (meydana) atmış olsun..."

buyurmuştur. Müfessirlerin bu hususta muhtelif görüşleri bulunur:

1) Vahidî şunu demiştir: (......) kelimesi, (......) kelimesinin çoğuludur. Arapça'da, (......) denilir." Keşşaf sahibi de şunu söylemiştir: (......) kelimesinin çoğulu (......)dir. (......) ma'ziret kelimesinin çoğulu olmayıp, bu cemi kalıbında (cem'u'l-cem olan) bir isimdir... Bunun bir benzeri de, (......) kelimesinin çoğulunun (......) şeklinde gelmesidir. Buna göre mana, "İnsan, ne kadar mazeret getirirse getirsin, kendini ne kadar savunup, her türlü delil ve hüccet sunarsa sunsun, evet bunlar ona hiç fayda vermez. Çünkü, bizzat onun kendisi onun aleyhine şahittir" şeklinde olur.

2) Dahhâk, Süddî, Ferrâ, Müberred ve Zeccac (......) kelimesinin "örtüler..." anlamında olduğunu ve müfredinin de, (......) kelimesi olduğunu söylemişlerdir. Müberred bunun, Yemân lügati olduğunu söylemiştir. Keşşaf sahibi şöyle demiştir: "Eğer bu rivayet doğru ise, bunu mecaz saymak gerekir. Nasıl ki perde, onun arkasına gizleneni gizler ve saklar ise, mazeret ve özür de, günahın cezasının önüne geçer." Bu görüşe göre mana, "O insan, yaptığı şeyleri gizlemek için perdeler dahi salıverip arkasına gizlense, bu ona fayda vermez. Çünkü, bizzat onun kendisi, kendi aleyhine şahittir" şeklinde olur.

Ezber Gayretiyle Dilini Kımıldatma

15 ﴿