2

Ayetteki “Ve ezinet lirabbihâ” ifadesi “Rabbini dinleyip boyun eğdiği zaman” manasındadır.Çünkü “Ezine lehu” fiili “ona itaat etti, onu dinledi” manasınadır. Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'ın “Allah, peygamberi Kur'an'ı teganni ile (güzel sesle) okuduğu zaman o peygamberi dinlediği gibi, hiçbirşeyi dinlememiştir.” Buhari, tevhid; 32, 52; Müslim, Müsafirin, 232-234 (1/545-546).hadisindeki bu kelime de yine bu manaya varıp dayanır. Ebu Ubeyde, Müberred ve Zeccac da, Ka'neb'in şu beytini buna delil getirirler:

“Onlar, sen bir hayır söylediğinde adeta sağır gibi davranırlar. Ama yanlarında bir şer (kötü şey) söyleyecek olsak, hemen kulak kesilirler.”

Buna göre ayet, “Göğün kütlesinde, Allah'ı o göğü paramparça edebilme kudretine karşı koyabilecek bir gücü yoktur. Demek ki gök, bu etkiyi kabul edişde, tıpkı sahibi tarafından kendisine emir verildiğinde, onu dinleyen, onu dinleyip, onu iyice anlamaya çalışan ve emirden imtina etmeyen itaatkar bir köle gibidir. Binaenaleyh Hak teâlâ'nın “O yer ile gök, (Ey Allahımız) Sana itaat ediciler olarak geldik (emret) derler.”(Fussilet, 41/11) ayeti de Cenab-ı Hakk'ın var etme ve yaratmadaki kudretinin, kesinlikle hiçbir engelle karşılaşmaksızın geçerliliğine delâlet eder. Binaenaleyh bu ayetteki, “Ve ezinet lirabbihâ” deyimi de Cenab-ı Hakk'ın kudretinin o gökleri darmadağınık edişinde ve yok edişinde, hiçbir engel ve karşı koymayla karşılaşmayacağına delalet eder.

Ve Hukkat

Ayetteki “Ve hukkat” kelimesi, senin, “Falanca şuna müstehaktır, o buna layıktır ve bu onun hakkıdır.” manasında söylediğin, “Huve hakikka bihi” ve “Huve mahmahkukka bikezâ” deyimlerindendir, yani “O gök boyun eğmeye, karşı koymaya layıktır, bu onun hakkıdır, ona yakışan budur.”demektir. Çünkü gök bir cisimdir. Her cisim zatı gereği mümkin (varlık) varlıktır. Zatı gereği her mümkin varlığın kendi yapısına nisbetle varlığı da yokluğu da eşittir. Böyle olan herşeyin ise varlığının yokluğuna, veya yokluğunun varlığına tercih edilmesi mutlaka bir vacibü'l-vücud zatın tercih ve tesiriyle olur. Binaenaleyh Cenab-ı Hakk'ın kudretinin tesiri o “mümkin” varlığın, var ve yok edilişinde, asla kendisine karşı konulma olmaksızın, geçerli olur. “Mümkin” varlığın ise, bu tesiri kabul etmekten ve buna uygun olmaktan başka özelliği yoktur. İşte bu gibi varlıklar, bir vacibü'l-vücudun bazan var edişini bazan da yok edişini kabul etmeye uygundur.

Yerin Uzatılması

2 ﴿