6

"Ey insan, sen Rabbine kavuşuncaya kadar durmayıp didinceksin, nihayet O'na ulaşacaksın..."

Şartların Cevabı

Bil ki, Cenâb-ı Hakk'ın, bu sûrenin başından buraya kadar olan ifadeleri, bir şart cümlesi (cümleleri)dir. Binâenaleyh, bunların mutlaka bir cezası, cevabı olması gerekir. Alimler bu cevabın ne olduğu hususunda ihtilaf etmiş ve şu izahları yapmışlardır.

1) Keşşaf sahibi şöyle der: "Burada, “İzâ” edatının cevabı, anlayan herkesin (hayal gücünü çalıştırarak) her şeyi anlayabilmesi için hazfedilmiştir. Böylece de bu, daha fazla korkutucu ve ürkütücü olmuştur."

2) Ferrâ ise şöyle der: "Burada bu şartın cevabı getirilmemiştir. Zira, şartın cevabının ne olacağı malumdur. Zira, bunun manası, Kur'ân'ın diğer ayetlerinde de defaatla geçmiştir. Dolayısıyla da maruf ve malum olmuştur. Ki, bunun bir benzeri de Cenâb-ı Hakk'ın, “İnnâ enzelnâhu fi leyleti'l-Kadri” (Kadr, 97/1) ifadesidir. Burada “Huve” zamirinin mercii olan Kur'ân kelimesi zikredilmemiştir. Çünkü, bu zamirin merciinin Kur'ân olduğu diğer yerlerde açık bir biçimde geçmektedir."

3) Bazı muhakkikler de şöyle demişlerdir. Bu şartın cevabı, “Femulakihi” ifâdesi olup, aradaki “Yâ eyyuhe'l-insânu inneke kâdihun” ifadesi ise, itiraziyye cümlesidir. Ve bu tıpkı, bir kimsenin "Şöyle şöyle olduğunda, ey insan, bu esnada yaptığın iyi ve kötü şeyleri görürsün..." demesi gibidir. İşte burada da böyledir. Buna göre kelamın takdiri, "Kıyamet günü olduğu zaman, insan ameliyle baş başa kalır" şeklindedir.

4) Ayette, bir takdim-tehir vardır. Buna göre adeta sanki, "Ey insan, sen, Rabbine doğru didineceksin. Derken, gök parça parça olduğunda, yarıldığında ve kıyamet koptuğunda ise, O'nunla karşılaşacaksın.." denilmek istenmiştir.

5) Kisâî, bu cevabın, “Feemmâ men utiye kitabehu(İnşikâk, 84/7) ifâdesi olduğunu; “Yâ eyyuhe'l-insânu inneke kâdihun” ifadesinin ise, araya giren bir cümle-i mu'tariza olduğunu, buna göre, kelamın takdiri manasının, "Gök yarıldığında ve şöyle şöyle ... olduğunda, kime de kitabı sağdan verilirse, şöyle şöyle; kime de kitabı arkasından verilirse şöyle olur..." şeklindedir. Bunun bir benzeri de Cenâb-ı Hakk'ın, "Şayet benden size bir hidayet rehberi gelir de, kim de benim hidayetime tabi olursa, onlara korku yoktur..." (Bakara, 2/38) ayetidir.

6) Kâdî şöyle demiştir: "Şartın cevabı, “İnneke kâdihun” ifâdesinin delalet ettiği şeydir. Buna göre Cenâb-ı Hak sanki, "Ey insan, yaptığını görüyorsun. Binâenaleyh, ahirette nimetler elde etmen için, bu gün için çalış çabala, didin" demek istemiştir."

"Ey insan" Hitabından Maksad

Cenâb-ı Hakk'ın “Yâ eyyuhe'l-insânu” "Ey insan..." hitabı hakkında şu iki görüş ileri sürülmüştür:

1) Bu hitap ile bütün insanlar kastedilmiş olup, bu, bütün erkekler kastedilerek “Eyyuhe'r-raculu” "Ey adam..." denilmesi gibidir. Burada da böyledir. Böylece Cenâb-ı Hak adeta, bu hitabı, insanlığın her bir ferdine tahsis etmiş gibidir. Kaffâl böylesi ifadenin, lafzın, "umûm" oluşundan daha beliğ olacağını, zira, bu ifadenin, herbir ferde bizatihi hitap edilmişcesine bir tahsisin yerine geçeceğini, ama umûm ifade eden lafzın ise böyle olamayacağını söylemiştir.

2) Bu ifade ile, beli bir adam kastedilmiştir. Böyle olması halinde burada şu iki görüş ileri sürülebilir:

a) Bu ifade ile, Hazret-i Muhammed (sallallahü aleyhi ve sellem) kastedilmiştir. Buna göre mana, "Ey Muhammed, sen, Allah'ın risaletini, sana yüklediği görevleri tebliğ hususunda O'nun kullarını irşad etmede ve (bu hususta) kafirlerden kaynaklanan zararları göğüslemede çalış çabala... Müjdeler olsun, sen işte bu amelinle, Allah'ın huzuruna çıkacaksın ve bu amelin O'nun katında zayi olmayacaktır.." şeklinde olur.

b) İbn Abbas (radıyallahü anh)'a göre bu ifadeyle, Ubeyy İbn Halef kastedilmiş olup, onun didinmesi ise, dünyayı elde etmede, Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e eziyyet etmede ve küfründe ısrar etmesindeki çaba ve gayret göstermesi kastedilmiştir. Ama, doğru olanı ise, ayetteki bu ifadenin, genel (cins) manasına alınmasıdır. Çünkü bu manada alınması, daha çok mana temin eder. Bir de, Cenâb-ı Hakk'ın, "Kime kitabı sağından verilirse..." ifadesiyle, "Kime kitabı arkasından verilirse..." ifadesi, o cinsin iki türü gibidirler. Bu ise, o ifadenin cins olması durumunda tam ve mükemmel olur.

"El-Kedhu" Kelimesi Hakkında

Ayetteki, “İnneke Kâdihun” hitabına gelince, bil ki, "el-kedhu" kelimesi, insanların, bir iş konusunda iyice çaba sarfetmesi ve bu gayretinin, o işte tesirini göstermesi anlamında olup, bu kullanılış, "Cildini tahriş etti.." manasında kullanılan, “kedeha cildehu” deyimindendir.

“İlâ Rabbike” "Rabbine Kadar" İfadesi Hakkında

Ayetteki, "Rabbine kadar" ifadesine gelince, bu hususta üç izah yapılabilir:

1) "Sen, Rabbine kavuşuncaya, yani ölünceye değin..." demektir. Bu da, "Bu çalışıp çabalaman, işte bu zamana kadar sürüp devam edecektir" demektir. Ben derim ki, bu açıklamada şöyle bir incelik vardır: Bu böyledir, zira, bu durum, insanın dünya hayatının ta başından sonuna kadar böyle zorluk, meşakkat ve yorgunluktan başını alamayacağını gösterir. Binâenaleyh, buradaki “İlâ” kelimesi, intihâ-i gaye (mesafenin sonunu bildiren) ve manaya geldiği için, bu, bu zorluğun ve güçlüğün, sürünme ve çabanın, dünya hayatının son bulmasıyla son bulacağına; bundan sonra ise, sırf saadet ve rahmet olan bir hayatın meydana geleceğine delalet eder ki, bu makuldür.

Çünkü, ahiretin dünyaya nisbeti, dünyanın, annenin rahmine olan nisbeti gibidir. Şimdi, "Ey cenin, sen, annenin rahminden ayrılıncaya değin çalışıp çabalayacaksın...” denilebileceği gibi, annenin rahminden ayrılıdıktan sonraki hal bundan önceki duruma nisbet edildiğinde, çalışıp çabalamadan o karanlıktan kurtulmuş ve beri olmuş olur. Binaenaleyh biz ölümünüzden sonra da, durumunuzun, böyle olmasını, Allah'ın lütfundan ötürü umarız..

2) Kaffâl şöyle demektedir: Ayetteki kelamın takdiri "Sen, dünyada, kendisi sebebiyle Rabbine ulaşacağın bir çaba ile çaba sarfetmektesin.." şeklindedir. Mananın böyle olması halinde, burada “İlâ” harfinin kullanılması güzel ve yerinde olmuş olur.

Buradaki “İlâ” kelimesi, "kedh.."ın, "sa'y" manasına olmasından dolayı gelmiş olması muhtemeldir. Buna göre Cenâb-ı Hak sanki, "Sen amelinle, Rabbine koşuyorsun..." demek istemiştir.

Rabbe Kavuşma

Ayetteki, “Femulâkihi” "Nihayet O'na kavuşacaksın..." ifadesi hakkında şu iki görüş ileri sürülebilir:

1) Zeccâc, "Rabbine mülakisin" ifadesi, "O'nun hükmüne ulaşacaksın, bundan kaçış yok.." anlamındadır" derken, diğerleri buradaki "hî" zamirini, "el-kadhu" ifadesine raci kılmışlardır. Ama ne var ki "kedh", sürekli olmayan, geçici bir amel ve iş demektir. Binâenaleyh, onunla mülaki olmak imkansızdır. Bundan dolayı, bunlara göre kastedilen mana, "içinde bu amellerin dökümü bulunan kitap ile, yani amel defteriyle karşılaşacaksın.." şeklinde olmalıdır. Bu açıklama, Cenâb-ı Hakk'ın, hemen bunun peşinden getirdiği, "Kime kitabı sağdan verilirse..." ifadesiyle de pekişmektedir.

Defteri Sağdan Verilenler

6 ﴿