11

"Ama kitabı arkasından verilen kimse, derhal helakini temennî edecek".

Müfessirlerin bu hususta şu izahları var:

Kelbî şöyle der: "Kitabın bu şekilde arkadan verilmesinin sebebi, bu kimsenin sağ elinin boynuna kelepçelenip, sol elinin de, arkasına çevrilmiş olmasıdır."

Mücâhid, "Bu kimsenin sol eli yerinden alınır ve arkasında kılınır" demiştir.

Bazı kimseler de şöyle derler: "Bu kimsenin yönü, ense tarafına çevrilir. O, kitabını bu halde alır."

Bu kimsenin kitabı, arka tarafından sol eline verilir. Çünkü bu kimse, o amel defterini, mü'minler gibi sağ tarafından almaya çabalayınca, bundan menedilir ve kitabı arkasından sol eline verilir.

Defteri Soldan ve Arkadan Verilenler:

İmdi, eğer, "Cenâb-ı Hak, Hakka Sûresi'nde, "Kime kitabı sol tarafından verilirse..." (Hakka, 69/25) buyurup, bu ayette "arkasından" demiştir?.." denilirse, buna şu iki bakımdan cevap verilebilir:

1) Bu, biraz önce Kelbî'den de yaptığımız nakle göre, o kimseye amel defterinin, arka tarafından sol eline verilmesi manasına gelebilir:

2) Bunların bir kısmının amel defterleri solundan, bir kısmınınki de arkadan verilecektir.

“Subur” Kelimesi Hakkında:

Hak teâlâ'nın "Derhal helakini temenni edecek" cümlesine gelince, bil ki "subûr", helak manasınadır. Buna göre mana, "Bu kimseye amel defteri sağından verilmeyince, kendisinin cehennemliklerden olduğunu anlar da, "Helak olduk, yandık" der. Ferrâ şöyle demektedir: "Araplar, birisi “Velehfâhu” dediği zaman, "Falanca ah-vah ediyor" derler." Burada şöyle bir diğer izah daha yapılabilir ki bunu Kaffâl söylemiştir: Buradaki "subûr" kelimesi, Arapça'daki "müsâbere alâ şey" deyiminden olup, bu da, "bir şeye devam etmek" manasındadır. İşte bundan dolayı, ayrılmayan, hep öyle olacak birşey olduğu için, ahiret helakine "subûr" ismi verilmiştir. Bu tıpkı, "Şüphesiz o (cehennemin) azabı, daimi bir helaktir" (Furkan, 25/65) ayeti gibidir. Çünkü bu ayetteki "garâm'ın asıl manası, ayrılmamak, helak etmektir.

Ateşe Girecek

11 ﴿