18“Şüphesiz ki bu, evvelki sahifelerde... vardır” buyurmuştur. Alimler, bu ayetteki “Hâzâ” lafzıyla neye işaret edildiği hususunda ihtilaf etmişlerdir. Bu cümleden olarak, kimileri, bunun bir surede geçenlerin tümüne bir işaret ettiğini söyleyerek şunu demişlerdir: “Zira bu sure, Allah'ın birliğini (tevhid), peygamberlik müessesesini, Allah'ı inkâr edenlere karşı tehdidi (vaid) ve Allah'a itaatta bulunanlar için de va'di, mükafaatı ihtiva etmektedir.” Kimileri de, "Hayır, bu ifade ile işaret edilen şey, Cenâb-ı Hakk'ın, “Kad efleha men tezekkâ” ifâdesinden başlayıp, “Ve'l-ahiratu hayrun ve ebkâ” ifadesine kadar geçen kısımdır. Zira, Cenâb-ı Hakk'ın, "İyi temizlenen... kimse umduğuna erişmiştir" ifadesi, nefsi (ruhu), uygun olmayan her şeyden arındırmaya bir işarettir. "Nazarî kuvveti, tüm bozuk inançlardan; amelî kuvveti de, bütün kötü huylardan ... temizlemek ..." demektir. Cenâb-ı Hakk'ın, "Ve Rabbinin ismini andı" ayeti, kişinin, ruhunu, marifetullah ile mükemmelleştirmesine “Fesallâ” ifadesi, organlarını kemale erdirip onları, Allah'ın taatı ile tezyin etmesine; “Bel tu'sirune'l-hayate'd-dunyâ” ayeti, dünyaya iltifat etmekten caydırmaya ve "Ahiret daha hayırlı ve süreklidir" ayeti de, ahirete ve Allah'ın ahirette vereceği mükafaatlara bir işaret olup, bütün bunlar, şeriatların değişmesi ile değişmeyen hususlardır. İşte bu sebeple, Cenâb-ı Hak, "Şüphesiz ki bu, evvelki sahifelerde de ... vardır" buyurmuştur. İşte bu izah ve yorum, aklî bakımdan güçlendiği gibi, haber ve hadis de bunun böyle olduğuna delalet etmektedir. Zira, Ebû Zerr'in şöyle dediği rivayet edilmiştir: "(Hazret-i Peygambere), dünyada İbrahim ve Musa'nın suhufunda olan hükümlerden var mıdır" dedim de, bunun üzerine Hazret-i Peygamber, "Ey Ebû Zer, “Kad efleha men tezekkâ”yı okul.." dedi. Başkaları da, ayetteki “Hazâ” ifâdesinin, "Ahiret daha hayırlı ve süreklidir" ifadesine raci olduğunu; zira, "bahsi geçenlerden en yakın olanına işaret etmek, esasdır. Bu yakın olan da, işte bu ayettir" demişlerdir. Cenâb-ı Hakk'ın, “Lefi's-suhufi'l-ula” ifadesi, O'nun tıpkı, “Veinnehu lefi zuburi'l-evvelin” (Şuara, 26/196) ayeti ile, “Şerea lekum minellezine mâ vessâ bihi nuhen” (Şurâ, 13) ayeti gibidir. |
﴾ 18 ﴿