2"O bunların, kötü planlarını boşa çıkarmadı mı?" buyurmuştur. Bu ayetle ilgili birkaç mesele vardır: Bil ki, el-keydu bir başkasına, gizlice zarar vermek istemetir. Buna göre şayet, "Peki, bu şey ayan beyan ortada iken, Cenâb-ı Hak bu İşi niçin "keyd - tuzak" diye isimlendirmiştir? Zira, karşı taraf, Kâ'be'yi yıkacağını açıkça söylüyordu..." denilirse, biz deriz ki: Evet, o bunu açıkça söylüyordu, ama, onun kalbinde, açığa vurduğundan daha şiddetli bir kötülük bulunmaktaydı. Zira o, Arablara olan kıskançlığını içinde saklıyor, Kâ'be sebebiyle, Arablar için hasıl olan o şerefi Arablardan ve onların beldesinden alıp, kendisine ve beldesine yöneltmek istiyordu. Mu'tezile şöyle demektedir: Tuzağın insanlara nisbet edilmesi, Allah'ın, kötü şeylere razı olmadığının bir delilidir. Çünkü, eğer O, buna razı olmuş olsaydı, bu işi de, tıpkı "Oruç, benim içindir" demek suretiyle yapmış olduğu nisbet gibi, Kendi zatına nisbet ederdi." Cevap: Nahiv ilminde, bir nisbe'nin muteber olabilmesi için, o iki şey arasında ufacık bir münasebetin bulunmasının yeterli olacağı hükmü yer almaktadır. Binâenaleyh, bu nisbe'nin güzel olması için, bunun, onların irade ve isteklerine uygun olarak meydana gelmiş olması için yeterli olmasın? (......) ifadesi, "boşa çıkarmada, ibtâl etmede..." manalarındadır. Nitekim birisi birisinin tuzağını boşa çıkarıp zayi ettiğinde, denilir. Ki, bunun bir benzeri de, Cenâb-ı Hakk'ın, "Kafirlerin duası, ancak zayi olup, boşunadır... "(Mü'min, 50) ayetidir. Babasının mülkünün zayi ettiği için, İmrlu'l-Kays'ın da el-Meliku'd-Delfl denmesi de bundan dolayıdır. Buna göre mana, "Onlar o kiliseyi yapmak suretiyle, o Kâ'be'ye kastettiler. Hacıları o kiliseye çevirmek suretiyle bu işe başlamak istediler. Ama, Allahü teâlâ, o kiliseyi yakmak suretiyle onların tuzaklarını boşa çıkardı. Derken, onlar ikinci kez, Kâ'be'yi temelinden yıkmayı arzuladılar da, Allah, o kuşları onların üzerine salıvermek suretiyle, bu işlerini de boşa çıkardı" şeklindedir. (......) ifâdesindeki (......)nin manası, tıpkı Arapça'da, "Falancanın say ü gayreti hüsranla sonuçlandı denilmesi gibi olup, "Onların çalışmaları, her akıllının, bunun bir hata ve sapıklık olduğunu anlayacakları bir biçimde hüsranla sonuçlandı..." demektir. |
﴾ 2 ﴿