6

Hidayet eyle bizi dosdoğru yola,

27- Dosdoğru Yol:

"Bizi dosdoğru yola ilet."

Bu âyet, rabbe kulluk edenin rabbine yaptığı bir duası ve bir niyazıdır. Anlamı şudur: Bize dosdoğru yolu göster ve ona yönelt. Sana yakın olmaya ulaştıran hidâyetinin yolunu göster. Kimi ilim adamı şöyle demiştir: Yüce Allah, duanın belkemiğini ve özünü bu sûreye koymuştur. Bu duanın yarısında en kapsamlı şekliyle hamd -ü sena vardır. Diğer yarısında ise ihtiyaçların temeli yer almaktadır. O bakımdan bu sûrede bulunan duayı dua edenin yapacağı en faziletli dua kılmıştır. Çünkü bu sözleri âlemlerin Rabbi Allah söylemiştir. Sen O'na bizzat kendisinin söylemiş olduğu kelamı ile dua ediyorsun. Hadîs-i şerîfte de: "Allah katında duadan daha şerefli hiçbir şey yoktur." Tirmizî, Deavât 1; İbn Mâce, Duâ 1; Müsned, II, 362. diye buyurulmuştur.

Bu duanın anlamının şu olduğu da söylenmiştir: Sünnetlere uymak suretiyle farzlarını eda etmeye bizleri ilet.

Hidâyetin asıl anlamının meylettirmek olduğu da söylenmiştir. Yüce Allah'ın:

"Şüphesiz biz, sana yöneldik" (el-A'raf, 7/156) âyeti de bu anlamdadır. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) de hastalığı esnasında iki kişi arasında sağa sola meyl ede ede çıkmış idi." Meselâ, Buhârî, Ezan 67, 68; Müslim, Salât 95. "Hediyye" kelimesi de burdan gelmektedir. Çünkü hediye birisinin mülkiyetinden ötekinin mülkiyetine meyletmektedir. Harem-i şerife götürülen hayvana ad olan "hedy" de buradan gelmektedir. Buna göre bu duanın anlamı şöyle olur: Sen bizim kalplerimizi hakka döndür.

Fudayl b. Iyad dedi ki: "Dosdoğru yol (sırat-ı müstakim) hac yoludur. Bu ise özel bir anlamdır. Anlamın genel olması daha uygundur.

Muhammed b. el-Hanefiyye, yüce Allah'ın:

"Bizi dosdoğru yola ilet" âyeti hakkında der ki: Bu şanı yüce Allah'ın kullardan başkasını asla kabul etmediği Allah'ın dinidir.

Âsım b. el-Ahvel de Ebû'l-Aliye'den şunları nakletmektedir:

"Dosdoğru yol" Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile ondan sonra gelen iki arkadaşı (Hazret-i Ebû Bekir ile Hazret-i Ömer)dir. Âsım dedi ki: Ben el-Hasen'e: Ebû'l-Aliye:

"Dosdoğru yol" Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ve iki arkadaşıdır diyor, sen ne dersin, diye sordum.. O da: Doğru söyledi ve gerçekten samimi bir şekilde bunu dile getirdi, dedi.

28- Yol:

Sırat kelimesinin arapçada asıl anlamı yol demektir. Âmir b. et-Tufeyl şöyle der:

"Onların topraklarını atlılarla doldurduk, o kadar ki

Onları yoldan da daha zelil halde bıraktık."

Bir başka şair şöyle demektedir:

"Mü’minlerin emiri bir yol üzeredir ki

Dosdoğrudur o, gelen yollar eğilip büküldüğünde."

Bir diğer şair de şöyle demektedir:

"Ve o açık seçik yoldan alıkoydu."

en-Nekkaş'ın naklettiğine göre sırat Rumcada yol demekmiş. Ancak İbn Atiyye, bu oldukça zayıftır demiştir. Bu kelime yutmak anlamına gelen ve dan türeyen (sad harfi yerine) sin harfi ile şeklinde de okunmuştur. Yani sanki yol kendisini takip edeni yutuyormuş gibi bir anlam ifade eder. Aynı şekilde "sırat" sad ile "z" arasında bir sesle de okunduğu gibi safi bir "z" ile de okunmuştur. Ancak aslolan sin'dir.

Seleme, el-Ferrâ''dan şöyle dediğini nakletmektedir: "ez-Zirat" kelimesi, Uzre, Kelb ve Benu Kaynlıların bir şivesidir. Bunlar mesela, "asdak" diyecek yerde "ezdak" derler. Yine bunlar "esd" diyecek yerde "ezd" derler. Yine bunlar "lesaka bihi" ifadesinde (sad yerine sin harfini kullanarak) leseka bihi derler.

(........) kelimesinin son harfinin fethalı (nasb ile) okunması ikinci mef'ûl olduğundan dolayıdır. Çünkü hidâyetten türeyen fiil harfi cer ile birlikte ikinci mef'ûle de geçişli olur. Nitekim yüce Allah da şöyle buyurmaktadır:

"Onları cehennemin yoluna götürün." (es-Saffat, 37/23) (Tefsiri yapılan) bu âyette olduğu gibi harf-i cersiz olarak da iki mef'ûle geçiş yapabilir.

Âyetteki

"dosdoğru" kelimesi, yol'un sıfatıdır. Bu ise eğriliği ve sapması olmayan demektir. Yüce Allah'ın şu âyeti de böyledir:

"Ve şüphesiz ki bu Benim dosdoğru yolumdur. O halde ona uyunuz." (el-En'am, 6/153) Bunun aslı şeklindedir. Vav harfinin harekesi kafa alındı, kaf harfi de kendisinden önceki harfin esreli olması sebebiyle ya'ya dönüştü.

6 ﴿