103

Eğer onlar îman edip de sakınmış olsalardı elbette Allah'ın sevabı daha hayırlı olurdu. Keşke bilselerdi.

"Eğer onlar îman edip" büyüden

"de sakınmış olsalardı, elbette Allah'ın sevabı daha hayırlı olurdu" âyetinde yer alan

"elbette Allah'ın sevabı daha hayırlı olurdu" âyeti bir kesime göre:

"Eğer onlar îman edip sakınmış olsalardı" âyetindeki şartın cevabıdır. el-Ahfeş Said ise şöyle demektedir: "Buradaki

"eğer"in cevabı âyetin lâfzında verilmemiştir. Bunun cevabı anlamında gizlidir. Yani onlara sevap verilirdi, demektir,

"eğer onlar" âyetindeki (........) ref’ mahallinde olup: Şayet îman etmeleri gerçekleşmiş olsaydı onlara sevap verilirdi, demek olur. Çünkü " Eğer"den sonra, mutlaka fiil, ya açık olarak ya da gizli olarak gelir. Çünkü bu edat, -mutlaka bir cevabının gelmesi gerektiğinden- şart edatları gibidir. den sonra da fiil gelir.

Muhammed b. Yezid der ki: " Eğer" edatının cevabının gelmemesi, mazi fiilin manasını muzariye çevirmenin, bütün şart edatlarının özelliği olmasından dolayıdır. Bu özellik, bu edatta bulunmadığından dolayı, bunun cevabının (şart cezası) gelmesi de câiz olmaz.

103 ﴿