160Ancak tevbe edenler, ıslah edenler ve açıklayanlar müstesna. Artık onların tevbelerini kabul ederim. Ben tevbeleri pek çok kabul eden, pek çok rahmet edenim. "Ancak tevbe edenler" âyeti ile yüce Allah tevbe edip amellerini, sözlerini düzelten ve tevbeleri ile yüce Allah'a dönen kimseleri istisna etmektedir. Bizim ilim adamlarımıza göre kişinin: tevbe ettim, demesi bu sözünden sonra, önce yaptıklarının aksi kendisinden görülmedikçe yeterli değildir. Eğer kişi irtidat etmiş ise İslâm'ın şer'î hükümlerini açıktan izhar ederek İslâm'a döner. Eğer kişi çeşitli masiyetler işleyen bir kimse ise ondan salih amelin açıkça görülmesi ile fesad ehli ve önceden işlemiş olduğu hallerin sahibi kimselerden uzak kalmasıyla olur. Şayet putperest kimselerden ise onlardan ayrılır, İslâm ehli ile oturup kalkar. Böylelikle daha önceki halinin aksini izhar ederek tevbe gerçekleşir. İleride yüce Allah'ın izniyle Nisa Sûresinde (en-Nisâ, 4/17. âyet-i kerimede) tevbeye ve hükümlerine dair açıklamalar gelecektir. Yüce. Allah'ın: "Ve açıklayanlar müstesna" âyeti hakkında kimi ilim adamı şöyle demiştir: Şarap kaplarını, içki kaplarını kırıp onları dökerek açıktan beyan edenler demektir. Tevrat'ta bulunan Muhammed (sallallahü aleyhi ve sellem)'ın peygamberliği ve ona tabi olmanın vücûbunu açıklayanlar hakkında olduğu da söylenmiştir. Ancak bu ifadenin genel olarak alınması önceden de açıkladığımız üzere daha uygundur. Yani bulundukları halin zıddını açıkça ortaya koyanlar demektir. Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır. "Artık onların tevbelerini kabul ederim ve Ben tevbeleri pek çok kabul eden, pek çok rahmet edenim" âyetine dair açıklamalar ise daha önceden (el-Bakara, 2/37. âyet 5. başlık) geçmiş bulunmaktadır. Yüce Allah'a hamdolsun. |
﴾ 160 ﴿