172

Ey îman edenler! Size rızık olarak verdiğimiz şeylerin temiz olanlarından yeyiniz. Eğer yalnız O'na kulluk ediyorsanız, Allah'a şükrediniz.

Bu âyet daha önce (168. âyette) geçen birinci emrin te'kidi mahiyetindedir. Burada faziletlerine işaret olsun diye de özellikle mü’minler zikredilmiştir.

Yemekten kasıt bütün yönleriyle faydalanmaktır. Alışılmış şekliyle yemek olduğu da söylenmiştir. Müslim'in Sahih'inde Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)'dan şöyle dediği rivâyet edilmektedir: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) buyurdu ki: "Ey insanlar, muhakkak ki Allah temizdir, ancak temiz olanı kabul eder. Şüphesiz Allah mü’minlere peygamberlere emrettiğini emrederek şöyle buyurmuştur:

"Ey peygamberler, temiz olan şeylerden yeyin ve salih amel işleyin. Şüphesiz Ben yaptıklarınızı çok iyi bilenim." (el-Mü’minun, 23/51) (Mü’minlere hitaben de) yine şöyle buyurmaktadır: "Ey îman edenler, size rızık olarak verdiğimiz şeylerin temiz olanlarından yeyin." Daha sonra (râvi) Hazret-i Peygamber'in saçı sakalına karışmış, toza bulanmış, uzunca yolculuk yapıp da ya Rabbi, ya Rabbi diye ellerini semaya kaldırmakla birlikte yediği haram, içtiği haram, giydiği haram ve haram ile beslenen bir kimseden söz etti (ve): "Böyle birisinin duası nasıl kabul edilir?" (diye buyurdu) Müslim, Zekât 64; Tirmizî, Tefsir 2. sûre 37; Dârimî, Rikaak 9; Müsned, II, 328.

"Eğer yalnız O'na kulluk ediyorsanız Allah'a şükrediniz." Şükrün anlamı ile ilgili açıklamalar daha önceden (el-Bakara, 2/52. âyet 3- başlık ve devamında) geçtiğinden burada tekrarlamanın anlamı yoktur.

172 ﴿