227

Eğer boşamaya karar verirlerse şüphesiz Allah Semi'dir, Alimdir.

22- "Kararlaştırma (azm)"nın ve Talâk'ın Anlamı:

Yüce Allah:

"Eğer boşamaya karar verirlerse şüphesiz Allah Semi'dir, Alimdir" âyetinde geçen (ve kararlaştırmak anlamına gelen) Azimet: Bir şeye verilen kat'î kararı tamamlamak demektir. Sana mutlaka bu işi yapmanı azmediyorum, denildiği zaman; sana yemin veriyorum, demektir. Şemir der ki: Azimet ve azim mutlaka yapacağına dair içinde birşeye dair karar vermen demektir. Talâk ise boşama demektir. Boşanan kadına talik ve talika denilir. Şair el-A'şâ der ki:

"Ey komşu (hanımını kastediyor), benden uzak dur; çünkü sen boşsun."

Talâk, nikâh düğümünün çözülmesi demektir. Bunun ash (bir yerden ayrılıp gitmek anlamına gelen): intilâk'dır. Bırakılmış kadınlara mutallakat denilir. Talâk aynı zamanda boşaltmak, tahliye etmek anlamına da gelir. Merada serbest bırakılmış, bağlanmamış, başında çobanı bulunmayan koyun ve develer hakkında da talûk tabiri kullanılır. Bağlı olmayan deveye de "tuluk" denilir. Çoğulu: "atlâk" ...diye gelir. Hapiste zincire vurulmaksızın tutuklanan kimseye de yine "tuluk" denilir. Çobanın tek başına serbest bıraktığı ve su kenarında sütünü sağmadığı develere de "talik" ismi verilir. İşte bundan dolayı serbest bırakılan kadına; yine serbest bırakılan koyun yahut dişi devenin ismi (talk) verilmiştir. Bunun atın engelsiz bir şekilde bir tur atması anlamına gelen "talâk"dan alınmış olduğu da söylenmiştir. Bundan dolayı serbest bırakılan kadına "talik" denilir. Çünkü (nikâh dolayısıyla) başkasına yasak iken artık nikâh ile yasak olması kalkmış olur.

23- İlâdan Sonra Boşama Kararı:

Yüce Allah'ın:

"Eğer boşamaya karar verirlerse" âyetinde dört aylık sürenin geçmesi ile bu süreden sonra boşama ifadesi kullanılmadıkça kadının boş olmayacağına delil vardır. Nitekim İmâm Mâlik böyle demiştir. Yine o şöyle der: "Semi'dir" yani müddetin geçtiğinden sonra Allah tarafında işitilecek birşeyin söylenmesini gerektirir.

Ebû Hanîfe ise şöyle der: Allah onun yaptığı îlâyı işiten "Semi'dir" dört aylık sürenin delalet ettiği kararını bilen "Alimdir."

Süheyl b. Ebi Salih babasından şöyle dediğini rivâyet etmektedir: Ben Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'ın ashabından oniki kişiye hanımına îlâ yapan adam hakkında soru sordum, hepsi şöyle dediler: Dört aylık süre üzerinden geçmedikçe hiçbir şey ona düşmez. O süre geçtikten sonra durdurulur. Şayet hanımına dönüş yaparsa mesele yoktur, değilse boşar.

Kadı İbnu'l-Arabî der ki: Mesele ile ilgili tahkikin sonucu şudur: Bize göre âyet-i kerimenin takdiri şöyledir: "Hanımları hakkında yemin edenler (îlâ yapanlar) için dört ay beklemek vardır. Eğer" bu dört ayın bitişinden sonra "dönerlerse şüphesiz Allah Gafûrdur, Rahîmdir. Eğer boşamaya karar verirlerse şüphesiz Allah Semi'dir, Alimdir."

Öbür görüşü kabul edenlere göre ise âyetin takdiri şöyledir: "Hanımları hakkında yemin edenler (îlâ yapanlar) için dört ay beklemek vardır. Şayet" bu süre içerisinde "dönerlerse şüphesiz Allah Gafûrdur, Rahîmdir. Eğer" bu süre zarfında -yani bekleme süresi içerisinde- dönüşü terketmek suretiyle "boşamaya karar verirlerse şüphesiz Allah Semi'dir, Alimdir."

İbnu'l-Arabî der ki: Bu iki anlama ihtimali de birbirine eşittir. Bu eşitliği dolayısıyla da sahabe bu hususta herhangi bir tarafı tercih etmemiştir.

Derim ki: Eğer ihtimaller eşit ise, aylarla ve karlarla (ay hali olmakla) iddet bekleyenin durumuna kıyasen Kûfelilerin görüşü daha kuvvetli olur. Çünkü bunların hepsi de Allah tarafından tayin edilen sürelerdir. Bu sürenin sona ermesiyle nikâh da sona ermiş ve ihtilafsız olarak kadın kocasından bain olmuş olur. Onun izniyle olmadıkça kocasının onun aleyhine herhangi bir yolu olmaz. îlâ da böyle olmalıdır. Hatta karısına dönüş yapmayı unutacak ve böylelikle süre de bitecek olursa yine talâk vaki olur. Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır.

24- Cariyeye îlâ Yapılır mı?

Yüce Allah'ın:

"Eğer boşamaya karar verirlerse" âyeti mülkiyet yoluyla elde bulunan cariye hakkında îlâ yapılamayacağının delilidir. Çünkü cariye hakkında talâk olmaz. Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır.

227 ﴿