40

"Rabbim, ben artık iyice kocamış, karım da kısırken nasıl oğlum olabilir?" dedi. "Öyle, Allah dilediğini yapar" dedi.

Denildiğine göre burada

"rabb"dan kasıt Hazret-i Cebrâîl'dir. Yani o Hazret-i Cebrâîl'e: Rabbim -ey efendim- nasıl oğlum olabilir? diye sordu. Bu el-Kelbî'nin görüşüdür.

Kimisi de şöyle demektedir:

"Rabbim"den kastı, yüce Allah'tır. Burada edatı da "nasıl" anlamındadır ve zarf olarak nasb mahallindedir.

Bu şekilde sorunun anlamı iki türlü açıklanmıştır: Birincisine göre; o hem kendisi hem de hanımı bu durumları üzere mi çocuk sahibi olacak, yoksa çocuk sahibi olabilecek hale mi döndürülecekler? İkinci açıklamaya göre o çocuğu kısır hanımından mı yoksa başkasından mı bağışlanacağını öğrenmek üzere soru sormuştur.

Bir diğer açıklamaya göre anlamı şöyledir: Ben ve hanımım bu durumda iken, nasıl çocuk sahibi olmaya lâyık görülebilirim? O böyle bir soruyu alçakgönüllük göstererek sormuştu. Yine rivâyet edildiğine göre dua ettiği vakit ile kendisine çocuk sahibi olacağı müjdesinin verildiği zaman arasında kırk günlük bir süre geçmiştir. Ona bu müjde verildiği zaman kendisi doksan yaşında idi. Hanımının yaşı da ona yakın idi. İbn Abbâs ile ed-Dahhâk der ki: Ona çocuk sahibi olacağı müjdesi verildiğinde yüzyirmi yaşında idi. Hanımı ise doksansekiz yaşındaydı. İşte onun:

"Karım da kısırken" yani çocuk doğuramayacak halde iken, ifadesinin manası da budur.

(Kısır anlamına gelen): Âkir kelimesi aynı şekilde erkek ve kadın için kullanılır. "Âkir" denildiği gibi (kadın hakkında): Ukâre de denilebilir. Âkir, aynı zamanda üzerinde hiçbir bitkinin bitmediği büyük kum yığını anlamına gelir. Ukr, şüphe bulunmakla birlikte kendisiyle ilişki kurulan kadına mehir olarak verilen şeye de denilir. Ukr yumurtası'nın horoz yumurtası demek olduğu söylenmiştir. Çünkü horoz bütün ömrü boyunca tek bir yumurta yapar. Ateşin ukru ise ortası ve büyük bir bölümü demektir. Havuzun akrı ise su içmek üzere gelen develerin durdukları son noktadır. Bu kelime ukr şeklinde söylendiği gibi ukur diye de söylenebilir. Usr ve usur gibi. Çoğulu a'kâr gelir ve bu müşterek bir lafızdır.

Yüce Allah'ın " Öyle" kelimesi nasb mahallindedir. Yani, işte yüce Allah bunun gibi dilediğini yapar.

"Oğul" anlamına gelen kelimesi ileri derecede nikâh arzusu anlamına gelen (........)'dan türetilmiştir. tabiri ise, dişisine yaklaşmak için duyduğu aşın arzudan dolayı galeyana gelmek demektir. Leylâ el-Ahyeliyye der ki:

"Şifa verdi ona onulmaz hastalığından

Bir oğul ki, kanalı salladığında onun su içmesini sağladı."

"Ğulâm," bıyıkları yeni terlemiş genç demektir. Çoğulu ğılma ve ğılmân ...diye gelir. "Ğaylem"in genç erkek ve genç kız anlamına geldiği de söylenmiştir. Yine bu kelime erkek kaplumbağa demektir. el-Ğaylem aynı zamanda bir yerin de adıdır. Deniz coşup da ardı arkasına dalgalandığı vakit de: ) denilir.

40 ﴿