89

Onlar kendileri gibi sizin de kâfir olup böylece birbirinize eşit olmanızı arzu ederler. O halde Allah yolunda hicret edinceye kadar içlerinden kimseyi veli edinmeyin. Eğer yüz çevirirlerse, onları bulduğunuz yerde yakalayıp öldürünüz. Ve onlardan hiçbir veli ve hiçbir yardımcı edinmeyin.

Bu âyete dair açıklamalarımızı beş başlık halinde sunacağız;

1. Münafıklardan Teberrî ve Hicret:

Yüce Allah'ın:

"Onlar... sîzin de kâfir olmanızı arzu ederler" onlar da küfür ve münafıklıkta kendileri gibi ve eşit olmanızı temenni ettiler, demektir.

Yüce Allah da böylelerinden teberri edip uzaklaşmayı emrederek şöyle buyurmaktadır:

"O halde Allah yolunda hicret edinceye kadar, İçlerinden kimseyi veli edinmeyin." Nitekim bir başka yerde şöyle buyurmaktadır:

"Hicret edene kadar sizin onlarla hiçbir velayet bağınız yoktur." (el-Enfal, 8/72)

Hicret birkaç türlüdür. Bunlardan birisi Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'a yardımcı olmak üzere Medine'ye hicret etmekti. Bu hicret, Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem): "Mekke'nin fethinden sonra hicret yoktur" Buhârî, Cezâu’s-Sayd 10, Cihad 1, 27, 194, Meğazî 53; Müslim, İmâre, 85-86; Siyer 33; Nesâî, Bey'at 15; Dârimî, Siyer 69; Müsned, I, 226 ..., II, 215, III, 401... V, 71, 187, VI, 466. âyetine kadar, İslâm'ın ilk dönemlerinde vacip-(farz) idi.

Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) ile birlikte çıkılan gazalarda münafıkların hicreti (onlardan uzaklaşmak) de böyledir.

Dâr-ı harpçe İslama girenlerin hicret etmesi (Dâr-ı İslâm'a göç etmesi) de aynı şekilde vaciptir,

Müslüman kimsenin Allah'ın kendisine haram kıldığı şeyleri hecr etmesi (onlardan uzak durması) da böyledir. Nitekim Hazret-i Peygamber şöyle buyurmaktadır; "Muhacir, Allah'ın kendisine haram kıldığını hecr eden (ondan uzak duran) kimsedir." Buhârî, İmân 4, Rikaak 26; Ebû Dâvûd, Cihâd 2, Nesâî, Îman 9; Müsned, II, 163, 193...,VI, 21, 22. Bu iki hicret yolu ise şu ana kadar sabittir (hükümleri devam etmektedir). Masiyet işleyen kimseleri de tehdit etmek üzere masiyetlerinden vazgeçinceye kadar hecr edip tevbe edecekleri vakte kadar onlarla konuşulmaması, onlarla birlikte oturup kalkılmaması da bir hicrettir. Nitekim Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) Ka'b b. Züheyr ile iki arkadaşına karşı böyle davranmıştı. (et-Tevbe, 9/118. âyetin tefsiri)

"Eğer yüz çevirirlerse onları bulduğunuz yerde yakalayıp öldürünüz."

Yani, şayet onlar tevhidden ve hicret etmekten yüz çevirecek olurlarsa, ister Harem bölgesinde, İster Harem'in dışında nerede olursa olsun onları ashâb alınız, öldürünüz. Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır.

Ancak, bundan bir takım istisnalarda bulunulmuştur ki, bunu da bir sonraki başlıkta ele alacağız.

89 ﴿