58Yûsuf’un kardeşleri gelip onun huzuruna girdiler. O kendilerini tanıdığı halde, onlar onu tanımadılar. Yüce Allah'ın: "Yûsuf’un kardeşleri gelip..." âyeti, Yûsuf’un kardeşleri kıtlık musibetine duçar olduklarında azık almak kastıyla Mısır'a geldiler, demektir. Bu da Kur'ân-ı Kerîm'in oldukça mucizevî özlü ifadelerindendir. İbn Abbâs ve başkaları derler ki: İnsanlar kıtlık ve darlık musibetine mübtelâ olup da Ken'ân diyarına da bu musibetler gelince Ya'kub (aleyhisselâm) çocuklarını azık alıp getirmek üzere gönderdi. Hazret-i Yûsuf’un yumuşaklığı, yakınlığı, şefkat ve merhameti, adaleti ve güzel uygulamaları dört bir yana yayıldı. Hazret-i Yûsuf kıtlık baş gösterince alışveriş yapıldığında bizzat kendisi oturur ve sayılarına göre onlara yiyecek verirdi. Herbir kişi başına bir vesk veriyordu. "Yûsuf’un kardeşleri gelip onun huzuruna girdiler. O" Yûsuf "kendilerini tanıdığı hâlde onlar onu tanımadılar." Çünkü Yûsuf’u küçük bir çocukken terketmişlerdi. Onun köleliğinden sonra uzun bir süre geçmişken -ki bu kırk yıldı- böyle bir saltanata ulaşabileceğini hatırlarına getirmemişlerdi. Bir diğer açıklamaya göre onu tanımayışları bu hükümdarın kâfir bir hükümdar olduğuna inanmaları idi. Bir diğer görüşe göre onun ipek elbise giydiğini, boynunda altın bir gerdanlık olduğunu, başında bir taç bulunduğunu gördüler. Mısır Fir'avunu kıyafetini giymiş buldular. Hazret-i Yûsuf ise onları önceki elbise ve kılıklarında gördü. Bununla birlikte onların Hazret-i Yûsuf'u bir perde arkasından gördüklerinden tanımamış olmaları ihtimali de vardır. Bir diğer açıklamaya göre onu harikulade bir durum sebebiyle tanıyamadılar. Bu da yüce Allah'ın Hazret-i Ya'kub'u imtihanlarından bir imtihanı idi. |
﴾ 58 ﴿