3

Yeri uzatıp döşeyen, orada sabit dağlar ve ırmaklar var eden O'dur ve O, meyvelerin hepsinden yine kendilerinin içinde ikişer ikişer yaratandır. Geceyi, gündüze O bürüyor. Muhakkak bunlarda iyi düşünenler için âyetler vardır.

Yüce Allah göklerdeki âyetleri (belgeleri) beyan ettikten sonra

"yeri uzatıp döşeyen... O'dur" âyeti ile yeryüzündeki âyetleri beyan etmektedir. Yani yeri enine, boyuna yayıp döşeyen O'dur.

"Orada sabit dağlar... var eden" âyetindeki; " Sabit..ler" kelimesinin tekili (v.b )dir. Çünkü yeryüzü dağlar vasıtası ile sebat bulmaktadır. da sebat bulmak anlamındadır. Antere der ki:

"Ben bunu kesinlikle bilerek (nefsimi) buna sabrettirdim, o da sebat bulmaktadır.

Korkağın canı (kaçacak yer bulmak için) bakınıp durduğunda."

Şair Cemil de der ki:

"Temellerini sapasağlam yerleştiren hakkı için yemin ederim, seviyorum onu,

Öyle bir sevgiyle ki, alametleri ortaya çıktığında o (sevgi) gizlenir."

İbn Abbâs ve Atâ derler ki: Yeryüzünde var edilen ilk dağ, Ebû Kubeys dağıdır.

Dünyanın Küreselliği ve Dönmesi:

Bu âyet-i kerîme yeryüzünün küre gibi olduğunu iddia edenlerin kanaatleri ile yeryüzünün kapılarının yukarıdan aşağıya doğru üzerine düştüğünü İddia edenlerin kanaatlerini reddetmektedir. İbnu'r-Râvendî'nin iddiasına göre yer aşağı doğru yuvarlanır gibi olmakla birlikte; yerin altında yukarı doğru yükselen rüzgarı andıran, yukarı doğru çıkan bir cisim de vardır. O bakımdan yukardan aşağı düşen ile aşağıdan yukarı doğru çıkan hacim ve güç itibariyle mutedil hale gelerek birbirleriyle uyum sağlamaktadırlar.

Başkaları ise; yerin birisi yukardan aşağı doğru düşen, diğeri ise aşağıdan yukarı doğru çıkan iki cisimden meydana geldiğini iddia etmişlerdir. Böylelikle bu İki cisim arasında denge kurulmaktadır. İşte yeryüzünün durmasının sebebi budur. Müslümanların ve Kitap ehlinin kabul eniği görüş, yeryüzünün durduğu, sakin olduğu ve uzanıp döşenmiş olduğudur. Yeryüzünün hareketinin adeten meydana gelen zelzeleler ile ortaya çıktığı şeklindedir. Burada merhum müfessirimiz, kendi döneminde dile getirilen bir takım görüşleri ele alıp bunları kendisine göre eleştirilere tabi tutmaktadır. Ancak şunu da belirtelim ki; müslümanlara bu hususta nispet ettiği görüşün, müslümanlarca benimsenen tek görüş olmadığı da bilinen bir husustur.

"Ve ırmaklar" yeryüzü üzerinde akan ve yaratıklar için pek çok faydalar taşıyan sular

"var eden O'dur ve O; meyvelerin hepsinden yine kendilerinin içinde ikişer ikişer yaratandır." Burada

"ikişer"den kasıt iki çeşit sınıf demektir. el-Ferrâ' der ki: Burada

"ikişer ikişer"den kasıt erkek ve dişidir. Ancak bu açıklama nassın hilafınadır. Bir diğer görüşe göre

"ikişer ikişer"den kasıt iki çeşit demektir. Tatlı-ekşi, yaş-kuru, siyah-beyaz, küçük-büyük gibi.

"Muhakkak bunlarda İyi düşünenler için âyetler" delil olacak belgeler ve alametler

"vardır."

3 ﴿