46

Eğer Rabbinin azabından onlara azıcık bir şey dokunursa, elbette: "Vay bize! Çünkü biz gerçekten zâlimlerden olduk" diyeceklerdir.

"Eğer Rabbinin azabından onlara azıcık bir şey" İbn Abbâs, bir parça, Katade, bir miktar ceza, İbn Keysan az ve asgari bir miktardaki

"şey dokunursa" diye açıklamıştır.

"Azıcık bir şey" kelimesi, "Misk kokusu" tabirinden alınmıştır. Şair şöyle demiştir:

"Amre ise hanımların en şereflilerindendir,

Onun kolları etrafa misk kokusu saçıyor."

İbn Cüreyc de bunun hâl anlamında olduğunu söylemiştir. Nitekim; "Filan kişi filana kendi malından bir pay verdi" denilmektedir. Şair de şöyle demektedir:

"Sizin yanına lutf ile yapacağınız bağışlarınızı umarak geldiğimde.

Sen. bana öyle bir mal verdin ki, gönlümü onunla hoş ettin."

Burada "el-Arab" kelimesi nefis (gönül) demektir.

Nefha, sözlükte basit bir itme anlamındadır. Buna göre anlam şöyle olur: Şayet onlara azabtan asgari bir bölüm dahi isabet edecek olsa;

"Elbette: Vay bize! Çünkü biz gerçekten zâlimlerden olduk" haddi aşanlar olduk

"diyeceklerdir." Böylelikle günahları itiraf etmenin kendilerine fayda vermeyeceği bir zamanda itirafta bulunacaklardır.

46 ﴿