NEML SÛRESİRahmân ve Rahîm Allah'ın İsmi ile Tümüyle Mekke'de indiği hususunda icmâ' vardır. Doksanüç âyettir, doksandört âyet olduğu da söylenmiştir. 1Tâ. Sîn. Bunlar Kur'ân'ın ve apaçık kitabın âyetleridir. "Tâ, Sîn. Bunlar Kur'ân'ın ve apaçık bir kitabın âyetleridir" âyetinde geçen mukatta' harflere dair açıklamalar daha önceden el-Bakara Sûresinde (2/l-2. âyetlerin tefsirinde) ve" başka yederde geçmiş bulunmaktadır. "Bu (ya da: bunlar)" anlamındadır. Yani bu sûre Kur'ân’ın ve apaçık bir kitabın âyetleridir. Burada "Kur'ân" lâm-ı tarif ile zikredilmiştir. Ancak "apaçık bir kitab" nekre lâfzı ile zikredilmiştir. Şu kadar var ki "apaçık bir kitab" terkibi marife manasını ihtiva eder. Bu da: "Filan kişi akıllı bir adamdır" demek ile "Filan kişi akıllı adamdır" demeye benzer. Kitab, Kur'ân'ın kendisidir. Böylelikle onun iki tane vasfı bir arada zikredilmiştir. Bir taraftan o Kur'ân (okunan)'dır. Diğer taraftan o bir kitaptır. Çünkü o hem kitabet (yazı ile) hem de kıraat ile ortaya çıkandır. Bu iki lâfzın türedikleri köklere dair açıklamalar daha önceden el-Bakara Sûresi'nde geçmiş bulunmaktadır. el-Hicr Sûresi'nde de: "Elif, Lâm, Râ. Bunlar kitabın ve açık açık anlatan Kur'ân'ın âyetleridir." (el-Hicr, 15/1) âyetinde "kitab" marife olarak "Kur'ân" ise nekre (belirtisiz) olarak zikredilmiştir. Buna sebeb ise Kur'ân ve kitabın herbirisinin ayrı ayrı hem marife, hem sıfat yapılmaya elverişli iki isim olmalarıdır. Kur'ân'ın "apaçık" olmakla vasfedilmesi ise bu kitapta yüce Allah'ın emirleri, nehiyleri, helal ve haramları, vaadleri ve tehditlerinin açıkça belirtilmiş olmasından dolayıdır. Yine buna dair açıklamalar geçmiş bulunmaktadır. |
﴾ 1 ﴿