55

O gün azâb onları hem üstlerinden, hem ayakları altından bürüyecek ve şöyle diyecektir: "Yapmakta olduklarınızı tadın."

"O gün azâb onları hem üstlerinden, hem ayakları altından bürüyecek"

âyeti denildiğine göre; önceki âyetlerle ilişkilidir. Yani azâbın üstlerinden ve ayaklarının altından kendilerini gelip bulacağı günde azâb onları bürüdü mü cehennem de onları çepeçevre kuşatmış olacaktır.

"Hem ayakları altından" diye buyurması âyetin ("hem üstlerinden" âyetine) yakınlık dolaylıyladır. Yoksa Arapçada bürümek (el-ğaşeyân)'ın üstten olan örtmeler hakkında kullanılması daha umumi bir ifadedir. Şairin şu mısraında olduğu gibidir:

"Ben ona yem olarak hem saman hem de soğuk su verdim.

Yem vermek, saman için kullanılır, su için kullanılmaz. Ayetteki ifade ile iki farklı iş için aynı fiilin kullanılmış olması cihetinden benzerlik vardır.

Bir başka şair de şöyle demiştir:

"O, düşmanlar üzerine asil atları süren idi.

Üzerinde mızraklardan ve zırhlardan ormanlar bulunan düşmanlar üzerine. "

Burada da aynı benzerlik sözkonusudur. Ormanlara benzeyen yalnız mızraklar olmakla birlikte, zırhlar da aynı ortak anlatımla ifade edilmiştir.

"Ve şöyle diyecektir: Yapmakta olduklarınızı tadın." Medineliler ile Kûfeliler

"diyecektir" âyetini "(........): Diyeceğiz" diye "nûn" ile okumuşlar, diğerleri ise "ya" 'le okumuşlardır. Ebû Ubeyd de yüce Allah'ın:

"De ki... Allah yeter" âyeti dolayısıyla bu okuyuşu tercih etmiştir, Onları azablandırmakla görevli olan meleğin onlara

"tadın" diyecek olması ihtimali de vardır. Her iki kıraat de aynı manayı ifade eder. Yani melek bizim ona vereceğimiz emir üzerine: Tadın! diyecektir.

55 ﴿