25

"Şüphesiz ben Rabbinize îman ettim. Artık bana kulak verin."

"Şüphesiz ben Rabbinize îman ettim. Artık bana kulak verin." İbn Mes'ûd dedi ki: O Rabbleri olan Allah'a îman ettiğini belirterek elçilere hitab etti. "Bana kulak verin" buna şahid olun, demektir. Yani îman ettiğime dair benim şahidlerim olunuz.

Ka'b ile Vehb derler ki: O bu sözleri kavmine söylemişti: Sizin inkâr ettiğiniz Rabbinize şüphesiz ben îman ettim, demişti.

Denildiğine göre o kavmine:

"Ey kavmim! elçilere tabi olun. Sizden hiçbir ücret istemeyenlere uyun" deyince, onu krallarının yanına götürdüler ve: Sen bize düşman olanlara uydun, dediler. O da elçileri öldürmesinler diye onları uğraştırmak maksadıyla onlarla uzun uzun konuştu ve nihayet:

"Şüphesiz ben Rabbinize îman ettim" deyince, üzerine atılıp onu öldürdüler.

İbn Mes'ûd dedi ki: Bağırsakları duburünden çıkıncaya kadar onu ayaklarıyla çiğnediler. Daha sonra onu bir kuyuya attılar. İşte er-Ress diye bilinen kuyu budur, Ashab-ı Ress de onlardır.

Bir rivâyete göre de onlar her üç elçiyi de öldürmüşlerdi.

es-Süddî dedi ki: Onu taşa tuttular. O ise: Allah'ım, kavmimi hidayete ilet, diye dua ediyordu. Fakat onu öldürünceye kadar taşlamaya devam ettiler.

el-Kelbî dedi ki: Bir çukur kazdılar ve onu o çukura attılar. Üzerine de toprak doldurdular ve bu şekilde onu öldürdüler.

el-Hasen dedi ki: Onu ateşte yaktılar ve şehrin suruna astılar. Kabri Antakya suru içindedir. Bunu da es-Sa'lebî nakletmiştir.

el-Kuşeyrî de şöyle der: el-Hasen dedi ki: Kavmi onu öldürmek isteyince, yüce Allah onu semaya kaldırdı. O cennettedir, ancak semanın yok oluşu ile cennetin de yok olması halinde ölecektir. Yüce Allah, tekrar cenneti yaratacağında onu da cennete koyacaktır.

25 ﴿