27

"Rabbimin bana mağfiret ettiğini ve beni ikram olunanlardan kıldığını."

"Rabbimin bana mağfiret ettiğini ve beni ikram olunanlardan kıldığını" âyetindeki:

"İkram olunanlardan" lâfzı diye de okunmuştur.

Bu temennisinin anlamı ile ilgili iki görüş vardır. Birincisine göre o, kavminin güzel sonuç ve övülmeye değer akıbetini bilmeleri için durumunun ne olduğunu öğrenmelerini temenni etmiştir. İkinci görüşe göre ise onlar da kendisi gibi îman edip sonunda kendi durumuna erişsinler diye bu temennide bulunmuştur.

İbn Abbâs der ki: O hem hayatta iken, hem öldükten sonra kavmine samimiyetle öğüt vermiş bir kimsedir. el-Kuşeyrî bunu Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'a merfu bir rivâyet olarak kaydederek şöyle der: Haberde belirtildiğine göre Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) bu âyet-i kerîme hakkında: "O hayatta iken de, ölümünden sonra da kavmine samimi olarak öğüt vermiştir" diye buyurmuştur.

İbn Ebi Leyla der ki: Ümmetlerin ileri geçenleri üç kişidir. Bunlar göz açıp kırpacak kadarlık bir süre dahi kâfir olmamışlardır. Bunların en faziletlileri olan Ali b. Ebî Tâlib, ondan sonra Fir'avun hanedanından îman eden şahıs ile Yâsîn Sûresi'nde sözkonusu edilen kişidir. İşte bunlar sıddîk olan kimselerdir. ez-Zemahşerî ise bunu Rasûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem)'dan gelmiş merfu bir rivâyet olarak zikretmektedir.

Bu âyet-i kerimede öfkeyi yutup cahil kimselere karşı müsamahakâr davranmanın kendisini kötü kimselerle azgınların arasına katanlara merhamet ve şefkat beslemenin gerekli olduğuna, ayrıca böylelerini kurtarmak için elden geleni yapıp onları kurtarmak maksadı ile yumuşak davranarak bu hallerine sevinmek, ona beddua etmek yerine kurtuluşları için çalışmanın gerekliliğine delalet vardır. Nitekim bu şahsın kendisini öldüren ve puta tapıcı kâfir oldukları halde kendisinin başına her türlü sıkıntıyı getirmeye çalışan kimseler için nasıl hayrı temenni ettiğine dikkat etmemiz gerekir.

Habib öldürülünce, yüce Allah, onun için gazaba geldi ve kavminden intikam almayı çabuklaştırdı. Cibril'e verdiği emir üzerine o da bir çığlık kopardı ve onlardan tek bir kişi kalmamak üzere hepsi öldüler. İşte yüce Allah'ın şu âyeti bunu dile getirmektedir:

27 ﴿