29O ancak tek bir çığlıktan ibaretti. Hemen sönmüş (kor gibi) oldular. "O ancak tek bir çığlıktan ibarettir." Genel olarak; "Tek bir" lâfzını; "Onların cezalandırılması ancak tek bir çığlıktan ibaret oldu" takdirine binaen nasb ile okumuşlardır. Ebû Ca'fer b. el-Ka'kaâ' ile Şeybe ve el-A'rec ise; "Bir çığlık" âyetini hem burada, hem de yüce Allah'ın: "O tek bir çığlıktan ibarettir. Artık hepsi..." (Yâsîn, 36/53) âyetinde ref ile okumuşlar ve böylelikle "kevn" fiilini vaki olmak, meydana gelmek anlamında kullanmışlardır. Sanki yüce Allah: Onların başına ancak bir tek çığlık geldi, diye buyurmuş gibidir. Ancak Ebû Hatim ve bir çok nahivci bu okuyuşu "sayha"nın müennes oluşu sebebiyle zayıf kabul etmişlerdir. Nitekim: "Hind'den başkası kalkmadı" şeklinin zayıf oluşu gibi. Çünkü anlamı; şeklindedir. Ebû Hatim der ki: Şayet Ebû Ca'fer (b. el-Ka'ka)'ın okuduğu gibi olsaydı, o takdirde; diye buyurulması gerekirdi. en-Nehhâs ise şöyle demektedir: Burada olmaz denilen şeylerin hiçbirisi yerinde bir itiraz değildir. Çünkü; " Senin cariyenden başkası bana gelmedi" tabiri: "Senin cariyenden başka bir kadın ya da bir cariye bana gelmedi" anlamındadır. Ref ile okuyuşun takdiri, Ebû İshak'ın dediği şekildedir. O şöyle demektedir: Bu kıraat: "Onların başına gelen sadece tek bir çığlıktan ibaretti" demektir. Başkasının takdiri ise; " Onların başına gelen sadece tek bir çığlık idi" şeklindedir. Arapçada: "Meydana geldi" anlamında kullanılması çokça görülen bir şeydir. Abdurrahman b. el-Esved ise -ki Abdullah b. Mes'ûd'un kıraatinin de böyle olduğu söylenir-: "O ancak tek bir çığlıktan ibaretti" diye okumuştur. Fakat bu şekildeki okuyuş mushafa uymamaktadır. Diğer taraftan bu kökten fiilin bilinen şekli "Feryad etti, feryad eder, çığlık attı, atar" şeklindedir. "Horozların ötüşünden daha ağır" deyimi de buradan gelmektedir. Bu durumda burada bu kelimenin; şeklinde gelmesi gerekirdi. Bu açıklamaları en-Nehhâs zikretmiştir. Derim ki: el-Cevherî şöyle demektedir: ile mastardır, Feryad etti, eder" demektir. Yüksek sesle bağıran herkes de; 'dır. de çığlık demektir. Derim ki: Bu açıklamalara göre bu; ile şekillerinde kullanılabilir ve bunlar iki ayrı söyleyiştir. O halde böyle bir kıraat sahihtir, ona itiraz etmek söz konusu olamaz. Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır. "Hemen sönmüş oldular." Yani hareketsiz ölülere döndüler. Bu, alevi sönmüş, küle dönmüş ateşe bir benzetmedir. Katade helâk oldular, diye açıklamıştır ki, mana birdir. |
﴾ 29 ﴿