4

Allah'ın âyetlerinde ancak kâfirler (inatla) tartışır. O halde onların şehirlerde dönüp, dolaşması seni aldatmasın.

"Allah'ın âyetlerinde ancak kâfirler tartışır." Allah, Allah'ın âyetleri hakkında mücadele edip tartışanların kâfirliklerini tescil etmektedir. Maksat Allah'ın âyetlerine dil uzatmaktan ötürü batılı ileri sürerek tartışmak ve hakkı çürütmek, yüce Allah'ın nurunu söndürmek kastı ile mücadeleye girişmektir. Buna yüce Allah'ın:

"Ve bâtılı hakkı onunla çürütmek kastıyla ileri sürüp mücadele ettiler" (el-Mu'min, 40/5) âyeti delil teşkil etmektedir.

Kapalı kalmış bir hususu açıklamak, içinden çıkılamayan bir noktayı çözmek, âyetlerin anlamlarını ortaya çıkarmak sapık kimselerin sapıklıklarını reddetmek için bu âyetler ile ilgili tartışma ve mücadeleye gelince, bu Allah yolunda yapılan cihadın en büyüğüdür. Bu anlamdaki açıklamalar yeteri kadarıyla daha önceden yüce Allah'ın:

"Allah kendisine hükümdarlık verdi diye Rabbi hakkında İbrahim ile mücadele edeni görmedin mi?" (el-Bakara, 2/258) âyeti açıklanınca geçmiş bulunmaktadır.

"O halde onların şehirlerde dönüp dolaşması" çeşitli şekillerde tasarruflarda bulunması

"seni aldatmasın." Çünkü Ben onlara mühlet versem bile onları cezalandırmayı ihmal etmem, onları cezalandırırım.

"Seni aldatmasın" lâfzı: (........) diye de okunmuştur.

İbn Abbâs dedi ki: Yüce Allah bu âyeti ile (Kureyşlilerin) Mekke'den Şam'a ve Yemen'e ticaretlerini kastetmektedir.

"Seni aldatmasın" âyeti, içinde bulundukları iyi durum ve rızık genişliği seni aldatmasın, çünkü o dünyadaki az bir faydalanmadır, diye de açıklanmıştır.

ez-Zeccâc dedi ki: Kâfir olmalarından sonra esenlikte olmaları

"seni aldatmasın." Çünkü sonunda onlar helâk olacaklardır.

Ebû'l-Aliye dedi ki: İki âyet-i kerîme vardır ki, Kur'ân-ı Kerîm hakkında mücadele edenlere karşı pekçok ağır ve çetin ifadeler taşımaktadır. Birisi yüce Allah'ın:

"Allah'ın âyetlerinde ancak kâfirler tartışır" âyeti, diğeri ise;

"Muhakkak ki kitab hakkında anlaşmazlığa düşenler, elbette (haktan) uzak bir ayrılık içindedirler" (el-Bakara, 2/176) âyetidir.

4 ﴿