47O saatin bilgisi O'na havale olunur. O'nun bilgisi dışında hiçbir meyve tomurcuğundan çıkmaz. Hiçbir dişi de ne gebe kalır, ne de doğurur. "Benim ortaklarım nerede?" diye onlara sesleneceği gün onlar: "Bizden şehadet edecek kimse olmadığını Sana arzederiz" derler. "O saatin" kıyâmetin kopacağı vaktin "bilgisi O'na havele olunur." Çünkü onlar: Ey Muhammed! Eğer sen bir peygamber isen kıyâmetin ne zaman kopacağının haberini bize ver, demişlerdi. Bunun üzerine bu âyet nazil olmuştu. "Onun bilgisi dışında hiçbir meyve tomurcuğundan" içinde bulunduğu kaplardan "çıkmaz." “Hiçbir meyve" lâfzındaki kelimesi fazladan gelmiştir. "Hiçbir meyve... çıkmaz" anlamındadır. "Tomurcuk(lar)" diye anlam verilen: lâfzı "meyvenin içinde barındığı kaplar'" demektir. Tekili: ...diye gelir. Bu da bal ya da başka türden herbir şeyin içinde saklandığı zarf (kab) demektir. Bundan dolayı yeni çıkan hurma meyvesinin içinde bulunduğu ve çatladıktan sonra meyvenin içinden çıktığı kabçığa: ismi verilmiştir. İbn Abbâs dedi ki: ("tomurcuk" anlamı verilen): "Çatlamadan önceki meyve kabı" demektir. Çatladığı takdirde ona bu isim verilmez. Buna dair daha geniş açıklamalar ileride er-Rahmân Sûresi'nde (55/11. âyetin tefsirinde) gelecektir. Nafî', İbn Amir ve Hafs "meyve" anlamındaki lâfzı çoğul olarak: "Meyveler" diye okumuşlardır, diğerleri ise tekil olarak: "Meyve" diye okumuşlardır, ancak maksat çoğuldur. Yüce Allah'ın: "Hiçbir dişi de ne gebe kalır..." âyeti dolayısıyla böyledir, burada da maksat çoğuldur. Yüce Allah şunu demektedir: Meyvelerin ve doğan çocukların bilgisi Ona ait olduğu gibi; "o saatin bilgisi de O'na havale olunur." Dünya hayatında iken şefaat edecek ilâhlar olduklarını ileri sürdüğünüz "Benim ortaklarım nerede? diye onlara" Allah'ın müşriklere "sesleneceği gün onlar" yani putlar bir başka açıklamaya göre müşrikler; ibadet edenlerin de, kendilerine ibadet olunanların da hepsini kastetmiş olma ihtimali de vardır; "bizden" senin ortağının bulunduğuna "şehadet edecek kimse olmadığını Sana arzederiz" sana bildiririz, sana söyleriz "derler." " Sana arzederiz" Sana söyleriz, Sana bildiririz, demektir. "Bildirdi, bildirir" demektir. Şair de şöyle demektedir: "Bizden ayrıldığını bize bildirdi Esma, Nice bir yerde kalan kişi vardır ki; onun kalışından usanılır." Müşrikler kıyâmet gününü görecekleri vakit, putlarla ilişkilerinin olmadığını söyleyecekler, putlar da onlarla bir ilişkilerinin olmadığını açıklayacaklardır. Daha önceden birkaç yerde (mesela Sebe', 34/31-33. âyetlerin tefsirinde) geçtiği gibi. |
﴾ 47 ﴿