48Önceden dua (ve ibadet) ettikleri şeyler önlerinden kaybolur. Kaçacak bir yerlerinin bulunmadığını da anlarlar. "Önceden" dünyada iken "dua ettikleri şeyler önlerinden kaybolur" yokolur, gider. Ateşten "kaçacak bir yerlerinin bulunmadığını da anlarlar" bilir ve kesinlikle idrak ederler. “Kaçacak bir yerlerinin bulunmadığını" âyetindeki: '...ma, ..." burada bir harftir, isim değildir. Bundan dolayı buradaki zan (mealde: anlamak) bunda amel etmeyip fiil(in ameli) lağvolmuştur. İfade: Onların kaçacak ve kurtulacak bir yerlerinin bulunmadığını anlarlar" takdirindedir. "Kaçtı, kaçar, kaçmak, kaçacak yer" denilir. Buradaki "zan"ın ağırlıklı görüş anlamına geldiği de söylenmiştir. Onlar cehennemlik olduklarında şüphe etmeyecekler ama oradan çıkartılacaklarını da ümit edeceklerdir. Bununla birlikte cehennemden çıkarılacakları konusunda ümitleri kesilinceye kadar böyle bir zan ve ümitlerinin olması da uzak bir ihtimal değildir. |
﴾ 48 ﴿