4

O gecede hikmetli herbir iş ayrılır.

İbn Abbâs dedi ki: Yüce Allah dünya işlerini bir sonraki Kadir gecesine kadar hayat, ölüm ya da rızık ile ilgili hususları muhkem olarak hükme bağlar. Katade, Mücahid, el-Hasen ve başkaları da böyle demiştir.

Bundan bedbahtlık ve mutluluk müstesnadır da denilmiştir. Çünkü bunlar hiçbir şekilde değişikliğe uğramazlar. Bu da İbn Ömer'in görüşüdür.

el-Mehdevî dedi ki: Bu sözün anlamı şudur: Yüce Allah, bütün bu hususları ezelden beri bilmekle birlikte, o sene içinde olacak şeylere dair meleklere emir verir.

İkrime dedi ki: Burada sözü edilen gece şabanın ortası gecesidir. Orada bir senenin işleri hükme bağlanır. Hayatta kalacaklar, öleceklerden ayrı kaydedilir. Hacca gidecek olanlar yazılır ve kimse onlara ilave edilmez, kimse de onlardan eksiltilmez.

Osman b. el-Muğire de şöyle demektedir: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) buyurdu ki: "Şabandan şabana kadar eceller kesinleştirilir. Öyle ki bir adam bir hanımı nikâhlar, onun çocuğu olur, halbuki ismi ölüler arasında kayıtlı bulunur." Deylemi, II, 73 (Osman b. el-Muğire yerine Osman b. el-Ahnes); Beyhaki, Şuabu'l-îman, r III, 386 (Osman'dan Muhammed b. el-Muğire b. el-Ahnes'ten...)

Yine Peygamberden şöyle buyurduğu rivâyet edilmiştir: "Şabanın orta gecesi oldu mu o geceyi namazla ihya ediniz, gündüzünü oruç tutunuz. Çünkü yüce Allah güneşin batışında dünya semasına iner ve: Yok mu mağfiret dileyen, ona mağfiret edeyim. Yok mu bir belaya maruz olan, ona afiyet vereyim. Yok mu rızık isteyen, ona rızık vereyim. Yok mu şöyle, yok mu böyle olan, diye tan yeri ağarıncaya kadar söyler." İbn Mace, I, 444; Beyhaki, Şuabu'l-îman, III, 379; Deylemi, Firdevs, I, 259. Bunu da es-Sa'lebi zikretmiştir.

Tirmizî bu anlamdaki bir rivâyeti Âişe (radıyallahü anha)'dan kaydetmektedir. Buna göre Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) buyurdu ki: "Şüphesiz aziz ve celil olan Allah şaban ayının ortası gecesinde dünya semasına iner ve Kelboğulları koyunlarının tüyleri sayısından daha fazla kimseye mağfiret buyurur." Tirmizi, III, 116; İbn Mace, I, 444; Müsned, VI, 238. (Tirmizî dedi ki): Bu hususta Ebû Bekir es-Sıddîk'tan da gelmiş bir rivâyet vardır. Ebû Îsa (Tirmizî) dedi ki: Âişe yoluyla gelen bu hadisi biz merfu olarak ancak el-Haccac b. Ertae'den, o Yahya b. Ebi Kesir'den, o Urve'den, o Âişe'den yoluyla biliyoruz. Ben Muhammed'i bu hadisi zayıf bulduğunu söylerken dinledim. Ayrıca dedi ki: Yahya b. Ebi Kesir, Urve'den hadis dinlememiştir, el-Haccac b. Ertae ise Yahya b. Ebi Kesir'den hadis dinlememiştir. Tirmizi, III, 116.

Derim ki: Âişe (radıyallahü anha)'nın rivâyet ettiği hadisi Kitabu'l-Arus es-Sa'lebî'nin Kitabu'l-Arais adlı eseri olmalıdır. uzunca zikretmiş ve hikmetli herbir işin kendisinde ayrıldığı gecenin şabanın ortası gecesi olduğunu ve bu geceye beraet gecesi ismi verildiğini tercih etmiştir. Biz onun bu görüşünü ve bu görüşe eleştirileri bir başka yerde sözkonusu ettik ve doğru olanın açıkladığımız üzere Kadir gecesi olduğunu belirttik.

Hammâd b. Seleme dedi ki: Bize Rabia b. Kulsum haber verdi, dedi ki: Bir adam -ben yanında bulunuyor iken- el-Hasen'e şöyle sordu: Ey Ebû Said! Senin görüşüne göre Kadir gecesi ramazanın tümünde midir? O: Evet, kendisinden başka ilâh olmayan Allah adına yemin ederim ki, o ramazanın tümündedir. O kendisinde hikmetli herbir işin ayırdedildiği gecedir. Yüce Allah o gece herbir yaratmayı, eceli, rızkı ve ameli benzeri bir dahaki geceye kadar hükme bağlar.

İbn Abbâs dedi ki: Kadir gecesinde Ummu'l-Kitab'dan o sene içinde meydana gelecek ölüm, hayat, rızık, yağmur ve hacca varıncaya kadar olacak işler yazılır. Filan haccedecek, filan haccedecek denilir. Bu âyet hakkında dedi ki: Sen bir adamı pazarda dolaşıyor gördüğün halde, halbuki o adamın ismi ölecekler arasına yazılmıştır. Bir yılın hükümlerine dair bu açıklamalar yaratıklardaki esbabı meydana getirmekle görevli olan melekler içindir. Biz de bu manadaki açıklamayı az önce zikretmiş bulunuyoruz.

Kadı Ebû Bekr İbnu'l-Arabî dedi ki: İlim adamlarının çoğunluğu bu gecenin Kadir gecesi olduğunu söylemişlerdir. Onlardan bu gece şabanın ortası gecesi olduğunu söyleyenler de vardır. Ancak bu yanlış bir görüştür, çünkü yüce Allah doğru ve kati olan Kitabında:

"O ramazan ayı ki, onda Kur’ân indirilmiştir" (el-Bakara, 2/85) diye buyurarak Kur'ân'ın indirilmiş zamanının ramazan ayında olduğunu açıkça ifade etmiş, daha sonra da bu âyette

"Biz onu mübarek bir gecede indirdik" (el-Kadir, 100/1) buyurmak suretiyle hangi gecede inmiş olduğunu tayin etmiştir. Kim Kur'ân'ın başka bir zamanda indiğini iddia edecek olursa, Allah'a karşı büyük bir iftirada bulunmuş olur. Şabanın ortası gecesi ile ilgili ne faziletine dair, ne de o gecede ecellerin yazıldığına dair dayanak kabul edilmeye elverişli hiçbir hadis yoktur. O bakımdan bu tür rivâyetlere iltifat etmeyiniz.

ez-Zemahşerî dedi ki: Denildiğine göre bunların Levh-i Mahfuz'dan yazılmaya başlanması Beraet gecesindedir ve bu yazma işi Kadir gecesinde biter. Rızıklara dair bölüm Mikail'e. savaşlara dair bölüm Cebrâîl'e, aynı şekilde zelzeleler, yıldırımlar ve yerin dibine geçecek kara parçaları ile ilgili bilgiler de ona verilir. Amellere dair nüsha pek büyük bir melek olan dünya semasının sorumlusu İsmail'e verilir. Musibetlere dair nüsha da ölüm meleğine verilir.

Bazılarından nakledildiğine göre; amel (eden) herbir kişiye: amellerinin bereketleri verilir ve böylelikle insanlar tarafından ondan övgüyle sözedilmesi, kalblerine de onun saygısı yerleştirilir.

"Ayrılır" anlamındaki âyet: " Ayırırız" diye şeddeli okunduğu gibi: "Ayırırız" diye de okunmuştur. Bu fiillerin herbirisi de malum olarak okunmuş, "küll; her" de nasb ile okunmuştur. Ayıran ise yüce Allah'tır. Zeyd b. Ali (radıyallahü anh) ise "nun" ile: " Ayırırız" diye okumuştur. Kıraate dair bu açıklamalar ez-Zemahşerî, 2/359'dan nakledilmiştir. Ancak birinci kelime ez-Zemahşerî'de belirtildiğine göre "Ayırır" diye şeddeli olarak okunmuştur. Yine bu kelime şeddesiz olarak da okunmuş olup, hepsinde de fiil malumdur. "Her" anlamındaki lâfız da nasb ile okunmuştur, ayıran da yüce Allah'tır. Buna göre âyetin anlamı şöyle olur: "(Allah) hikmetli herbir işi bu gecede ayırır." İbn Zeyd'in kıraatine göre de: "...ayırırız" anlamında olur.

"Hikmetli herbir iş..." Hikmet özellikli herbir iş demek olup hikmet'in gereğine uygun olarak yapılan herbir iş demektir.

4 ﴿