36"Eğer doğru söyleyenler iseniz haydi atalarımızı getirin." "Şüphesiz bunlar" Kureyş kâfirleri "elbette şöyle diyorlar: O, ancak bizim ilk ölümümüzdür." Mübteda ve haberi ihtiva etmektedir. Bu yönüyle Yüce Allah'ın: "O ancak senin fitnen (imtihanın)dır." "O ancak bu dünya hayatımızdır" (el-Muminun, 23/37); buyruklarına benzer. "Ve bizler diriltilip, kaldırılacak değiliz." "Eğer doğru söyleyenler iseniz, haydi atalarınızı getirin." "Allah ölüleri diriltti, onlar da dirildiler" denilir. Buna dair açıklamalar daha önceden (el-Enbiya. 21. âyetin tefsirinde) geçmiş bulunmaktadır. "Diriltilenler" demektir. Bu sözleri Kureyş kâfirlerinden söyleyenin Ebû Cehil olduğu bildirilmiştir. O şöyle demişti: Ey Muhammed! Şayet senin bu sözün doğru ise, sen bize atalarımızdan iki kişiyi dirilt. Birisi Kusay b. Kilab olsun, çünkü o doğru sözlü bir kimse idi. Biz ona ölümden sonra olacak şeyleri soracağız. Ebû Cehil'in bu sözü, bu hususta şüphe diye ileri sürüleceklerin en zayıfıdır. Çünkü öldükten sonra diriltmek, ancak amellerin karşılığının verilmesi içindir, teklif için değildir. O sanki şöyle demiş gibidir: Eğer sen onların tekrar diriltilecekleri hususunda doğru söylüyor isen, haydi mükellef kılınmaları için tekrar onları dirilt. Yine bu, bir kimsenin şöyle demesine benzer: Eğer bizden sonra birtakım çocuklarımız dünyaya gelecek ise niçin geçmiş atalarımız geri dönmüyor? Bu açıklamayı el-Maverdî nakletmiştir. Ayrıca "atalarımızı getirin" ifadesi sadece Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'a hitabtır. Yüce Allah'ın: "Rabbim beni döndürün." (el-Muminun, 23/99) âyetinde (çoğul olmakla birlikte tek kişiye hitab olması) gibi. Bu açıklamayı el-Ferrâ'' yapmıştır. Bunun hem peygambere, hem de ona tabi olanlara hitab olduğu da söylenmiştir. |
﴾ 36 ﴿