2

Îman edip salih amel İşleyenler ve Muhammed'e indirilene -ki o Rabblerinden gelen hakkın ta kendisidir- îman edenlerin ise (Allah) günahlarını bağışlar ve hallerini ıslah eder.

"Îman edip salih amel işleyenler ve Muhammed'e İndirilene... Îman edenler" âyeti hakkında İbn Abbâs ve Mücahid: Bunlar ensardır, demişlerdir. Mukâtil : Bu özel olarak Kureyşl ilerden bir kesim hakkında inmiştir, demiştir. Her iki âyetin hem kâfir olan, hem de îman eden kimseler hakkında genel oldukları da söylenmiştir.

"Amellerini boşa çıkartır" iptal eder, hükümsüz kılar, anlamındadır. İlahi tevfikten onları alıkoyduğu için hidayetten uzaklaştırıp saptırdı, diye de açıklanmıştır.

"Salih amel işleyenler" âyetine gelince, burada kastedilenler ensardır diyenlerin görüşüne göre; bundan kasıt, meskenlerinde ve mallarında (muhacirleri) gözetmeleri demektir. Kureyşlilerden kimseler olduğunu söyleyenlerin görüşlerine göre de maksat, hicrettir. Genel olduğunu kabul edenlerin görüşüne göre ise, salih ameller yüce Allah'ı razı eden bütün amellerdir.

"Ve Muhammed'e indirilene... îman edenler..." Süfyan es-Sevrî'nin açıklamasına göre hiçbir hususta ona muhalefet etmeyenler, demektir. Muhammed (sallallahü aleyhi ve sellem)'ın getirdiklerini doğrulayanlar, diye de açıklanmıştır.

"-Ki o Rablerinden gelen hakkın ta kendisidir-" âyeti ile, onların îman ettikleri hususların Rabblerinden gelen hakkın ta kendisi olduğu kastedilmektedir. Bir başka açıklamaya göre Kur'ân-ı Kerîm, Rabblerinden gelen hakkın ta kendisidir. Bundan dolayı kendisinden önceki kitapları neshetmiştir.

"Günahlarını bağışlar" îman etmeden önceki geçmiş günahların) bağışlar demektir.

"Ve hallerini" Mücahid ve başkalarından nakledildiğine göre durumlarını "ıslah eder."

Katade

"hallerini" diye açıklarken, İbn Abbâs "işlerini" diye açıklamıştır ki; bu üç açıklama birbirine yakındır. Bunlar dünyaları ile ilgili olan hususların düzeltileceği ve ıslah edileceği şeklinde tevil edilir.

en-Nekkaş, anlamın niyetlerini ıslah eder, şeklinde olduğunu nakletmiştir. Şairin şu beyitinde de bu anlamdadır:

"Eğer sevgi ile yönelirsen bana, benzeri ile yönelirim,

Eğer sen geri dönersen, ben de kendi halime dönerim."

Bu yoruma göre âyet, onların dinlerinin ıslah edilmesi anlamında yorumlanır.

("Hal" anlamı verilen) mastar gibi olup bundan türetilmiş bir fiil bilinmemektedir. Araplar ancak şiirde zaruret halinde bunun çoğulunu yaparlar ve derler. el-Müberred dedi ki: Bu lâfız bir başka konumda kalp anlamında olur. Mesela: "Filan kişi hatırıma gelmedi" denilirken kalbimden geçmedi, demektir. el-Cevherî dedi ki: Bu, nefsin rahatlığı anlamındadır. Mesela: " Filan kişi nefsi rahat kimsedir" denilir. Bu kelime aynı zamanda hal anlamında da kullanılır. Mesela: “ Halin nicedir?" denilir. Sözleri ise "bu aldırış ettiğim şeylerden değildir" anlamındadır. Yine bu kelime denizdeki büyük balıklardan bir balığın ismi (balina balığı) olup, Arapça değildir " Hoş kokunun konduğu kap" demektir. Aslı Farsça olup, Arapçalaştırılmıştır, Farsça aslı:şeklindedir. Ebû Züeyb dedi ki:

"Sanki onun sırtında miske batırılmış amberin bulunduğu bir kutu vardır da,

Sırtında omuzları arasından kokusu etrafa saçılıyor."

2 ﴿