18Seherlerde de onlar mağfiret dilerlerdi. 3- Seherlerde Mağfiret Dileyenler: "Seherlerde de onlar mağfiret dilerlerdi." âyeti ikinci bir övgüdür. Yani onlar günahlarından ötürü mağfiret dilerlerdi. Bu açıklamayı el-Hasen yapmıştır. Seher duanın kabul edilmesi umulan bir vakittir. Buna dair açıklamalar daha önceden Al-i İmrân Sûresi'nde (3/17. âyetin tefsirinde) geçmiş bulunmaktadır. İbn Ömer ve Mücahid dedi ki: Bunlar seher vaktinde namaz kılarlar, demektir. Namaza "istiğfar (mağfiret dilemek)" ismini vermişlerdi. el-Hasen yüce Allah'ın: "Onlar gecenin az bir bölümünde uyurlardı." âyeti hakkında şu açıklamayı yapmıştır: Gecenin ilk vakitlerinden itibaren seher vaktine kadar namazlarını sürdürdüler, sonra da seher vaktinde Allah'tan mağfiret dilediler. İbn Vehb dedi ki: Ayet ensar hakkındadır. Yani onlar Küba'dan sabahleyin gelir, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) mescidinde namaz kılarlardı. İbn Vehb, İbn Lehia'dan, o Yezid b. Ebi Habib'den dediler ki: Onlar ensardan birtakım kimselere meyvelerini sulamak maksadıyla kovalarla su çeker ve meyvelerini sularlardı. Sonra az bir vakit uyurlar, sonra da gecenin bitimine kadar namaz kılarlardı. ed-Dahhak: Maksat sabah namazıdır, demiştir. el-Ahnef b. Kays dedi ki: Ben amellerimi cennetliklerin amelleri ile karşılaştırdım, bir de baktım ki onlar bizleri çokça geride bırakmış, bizimle mesafeyi açmışlar. Onların amellerine ulaşamıyorum. "Onlar gecenin az bir bölümünde uyurlardı." Bu sefer amelimi cehennemliklerin amelleri ile karşılaştırdım. Onların hayırsız kimseler olduklarını gördüm. Allah'ın Kitabını, Rasûlünü, öldükten sonra dirilişi yalanlıyorlar. O bakımdan bizim aramızda konumu en hayırlı olan kimselerin, salih ameller işlemiş olmakla birlikte kötü, başka ameller de karıştırmış bir topluluk olduklarını gördüm. |
﴾ 18 ﴿