10Kuluna vahyettiğini vahyetti. "Kuluna vahyettiğini vahyetti." âyeti ile ona indirilen vahyin şanının büyüklüğü anlatılmaktadır. Vahyin ne demek olduğu daha önceden açıklanmıştır. Vahyin anlamına dair açıklamalar için bk: Al-i İmrân, 3AS4. âyetin tehiri; en-Nahl, 16/68. âyetin tefsiri. ]. başlık Vahiy bir şeyi hızlıca bırakmak demektir. " Çabuk olun, çabuk olun" tabiri de buradan gelmektedir. Yani yüce Allah kulu Muhammed (sallallahü aleyhi ve sellem)'a vahyettiği şeyleri vahyetti. Manası: "Kuluna" Cebrâîl (aleyhisselâm)'a "vahyettiğini vahyetti" şeklinde olduğu da söylenmiştir. Cebrâîl, Allah'ın kulu Muhammed (sallallahü aleyhi ve sellem)'a Rabbinin kendisine vahyetliği şeyleri vahyetti, anlamında olduğu da söylenmiştir. Bu açıklamayı er-Rabî', el-Hasen, İbn Zeyd ve Katade yaprmştır. Katade dedi ki: Allah Cebrâîl'e vahyetti, Cebrâîl de Muhammed'e vahyetti. Şöyle denilmiştir; Acaba buradaki vahiy müphem midir? Bundan dolayı biz ona muttali olamamakla birlikte genel olarak ona îman etmemiz istenmekle bizim ibadetimizin taleb edildiği bir husus mudur? Yoksa bilinen ve tefsir olunmuş (açıklaması yapılmış) bir husus mudur? Bu hususta iki görüş vardır. Said b. Cübeyr ikinci görüşü kabul etmiş ve şöyle demiştir: Yüce Allah, Muhammed'e: Ben seni yetim bulup sonradan seni barındırmadım mı? Seni şaşkın bulup sonradan seni doğruya iletmedim mi? Seni fakir bulup, ihtiyaçtan kurtarmadım mı? "Biz senin için göğsünü yarmadık mı? Üzerindeki -sırtına pek ağır gelen- yükünü kaldırmadık mı? Senin şanım yükseltmedik mi?" (İnşirah, 94/1-4) diye buyurmuştur. Bir diğer açıklamaya göre: Yüce Allah ona: Ey Muhammed, cennet sen oraya girinceye kadar bütün peygamberlere senin ümmetin de oraya girinceye kadar bütün ümmetlere yasaktır, diye vahyetli, |
﴾ 10 ﴿