3Hem de yalanladılar ve hevalarına uydular. Halbuki her işin kararlaştırılmış bir vadesi vardır. "Hem de" bizim peygamberimizi "yalanladılar ve hevalarına" sapıklıklarına, kendi seçip tercih ettikleri şeylere "uydular. Halbuki her işin kararlaştırılmış bir vadesi vardır." Amel eden herkes ile ameli karar kılar. Hayır cennette onu işleyenlerle birlikte karar kılar, şer de cehennemde onu işleyenlerle birlikte karar kılar. "Kararlaştırılmış bir vade" anlamı verilen lâfzı Şeybe "kaf" harfini üstün olarak; diye okumuştur. Yani herbir şeyin -herhangi bir öne alınış ya da sonraya bırakılış sözkunusu olmaksızın- gerçekleşeceği özel bir vakti vardır. Ebû Cafer b. el-Ka'ka'dan "kaf" harfi ile "re" harfini kesreli olarak: diye okuduğu rivâyet edilmiştir. Bu durumda o ikinci kelimeyi "enir: İş"in sıfatı yapmaktadır. Buna göre "her" lâfzının mübteda olarak meıfu gelmiş olması, haberinin de hazfedilmiş olması mümkündür. Şöyle buyurulmuş gibi olur: Ummu'l-Kitap'ta (Levh-i Mahfuz'da) karar bulmuş herbir emir mutlaka gerçekleşecektir. "Saat (kıyâmet)" lâfzına atıf ile merfu olması da mümkündür. O zaman da anlam şöyle olur: Kıyâmet ve gerçekleşmesi kararlaştırılmış herbir iş yakınlaştı. Yani kıyâmet gününde işlerin karar bulacağı vakit de yaklaşmış bulunmaktadır. "Kararlaştırılmış bir vadesi" anlamındaki lâfzı merfu' olarak okuyanlar da bunu "her" lâfzının haberi olarak böyle okurlar. |
﴾ 3 ﴿