7

Gözlerinden zilletleri okunarak, darmadağın çekirgeler gibi kabirlerinden çıkarlar;

"Gözlerinden zilletleri okunarak" âyetinde geçen: " Gözlerdeki zillet" boyun eğmek ve zelil olmak demektir. Bu zilletin gözlere izafe edilmesi izzetin de, zilletin de etkilerinin insanın bakışında görülmesinden dolayıdır. Nitekim yüce Allah şöyle buyurmaktadır;

"Gözleri zilletle bakacaktır," (en-Naziat, 79/9);

"Zilletten boyunlarını bükmüş, göz ucuyla gizlice baktıklarını görürsün." (eş-Şura, 42/45)

Bir kimsenin zelil olmasını anlatmak üzere denilir. "Gözünü sakındırdı" (öteye, ileriye bakamadı, önüne baktı gibi).

Hamza, el-Kisaî ve Ebû Amr "Zilletleri okunarak" anlamı verilen lâfzı "hı" harfinden sonra "elif ilavesi ile: diye okumuşlardır. îsm-i failler eğer çoğul (isimlerden önce zikredilecek olurlarsa) tekil olarak gelmeleri caizdir. "Gözlerinden zillet okunarak" gibi, müennes olarak gelmeleri de caizdir, bu da:

"Gözleri Önlerine eğilmiş olarak" (el-Kalem, 68/43) âyetinde olduğu gibidir; çoğul olarak gelmesi de mümkündür. Buradaki: "Gözlerinden zilletleri okunarak" âyetinde olduğu gibi. Şair de söyle demiştir:

"Ve İyad b. Nizar b. Mead oğullarından

Güzel yüzlü genç delikanlılar."

“Zilletleri okunarak" lâfzı; " Zelil" lâfzının çoğuludur.

Nasb ile gelmesi ise: " Onlardan" lâfzındaki "he" ve "mim': (onlar)dan hal olduğundandır. (Yani onların halini bildirir.) Bundan dolayı bu takdire göre "onlardan" anlamındaki lâfız üzerinde vakıf yapmak güze) olmaz. Bununla birlikte

"çıkarlar" âyetindeki zamirden hal olması caizdir. O takdirde "Onlardan" lâfzı üzerinde vakıf yapılabilir.

Mübted'a ve haber olmak üzere: "Güzlerinden zilletleri okunur" diye de okunmuştur. Cümlenin i'rabdaki mahalli ise, hal olarak nasptır. Şairin şu mısraında olduğu gibi:

"Ben cömertlik ve lütfü onun yanında hazır iki şey olarak gördüm."

"Darmadağın çekirgeler gibi kabirlerinden çıkarlar." âyetinde ki kabirler demek olup, tekili dir.

7 ﴿