5Güneş de, ay da hesapladır. "Güneş de, ay da hesapladır." Yani her ikisi de bilinen bir hesap ile akıp gitmektedirler. Böylelikle bu âyette ("her ikisi de akıp gitmektedirler") anlamına gelen; takdirindeki haber hazfedilmiştir. İbn Abbâs, Katade ve Ebû Malik de şöyle demişlerdir: Yani onlar belirli konaklarda bir hesaba göre akmaktadırlar. Bu konakları ileri geçemezler ve başka yere de kaymazlar. İbn Zeyd ve İbn Keysân şöyle demişlerdir; Her ikisi ile vakitler, va'deler ve ömürler hesab edilmektedir. Eğer gece gündüz, güneş ay olmasaydı ve eğer zaman tümüyle gece ya da gündüz olsaydı, hiç kimse herhangi bir şeyi nasıl hesab edeceğini bilemeyecekti. es-Süddî dedi ki: "Hesapladır" bunların süreleri takdir edilmiştir, demektir. Bunlar tıpkı insanların ecelleri gibi ecellerine doğru akıp giderler, onların da ecelleri geldi mî yok olup gidecekler, Bunun bir diğer benzeri Yüce Allah’ın: "Herbiri belirli bir süreye kadar akıp gitmektedir." (ez-Zümer, 39/5) âyetidir. ed-Dahhâk, bir kader iledir, diye açıklamıştır. Mücahid de şöyle demiştir: "Hesaplıdır" lâfzı değirmenin hüsbânı yani etrafında döndüğü ekseni gibidir, demektir. Her ikisi de bir eksenin etrafında dönermişcesine dönerler, " Hesap" lâfzı; "Onu hesap ettim, ederim, hesap etmek" fiilinin mastarı olabilir. Mastar itibariyle "gufran, küfran, rüchan" lâfızlarına benzer, bir diğer masdar şekli de; şeklindedir. Bu da; "Onu saydım, sayarım" anlamındadır. el-Ahfeş dedi ki: Bu lâfız "hisab"in çoğulu da olabilir, çoğulunun diye gelmesi gibi. Bu kelime aynı zamanda "azâb ve kısa oklar" anlamında da kullanılır. Buna dair açıklamalar el-Kehf Sûresi'nde (18/40. âyetin tefsirinde) geçmiş bulunmaktadır. Tekili: ...diye gelir. Bu aynı zamanda "küçük yastık" anlamında da kullanılır. Bu anlamdan hareketle: " Ona yastık hazırladım" demek olur. Nitekim şair şöyle demiştir: "O vakit sen yastık hazırlanmamış olarak kalırsın." Kimse sana ikram etmeksizin ve sana kefen giydirilmeksizin, demektir. |
﴾ 5 ﴿