VÂKI'A SÛRESİ

Rahmân ve Rahîm Allah'ın İsmi ile

Mekke'de inmiştir. 96 âyettir.

el-Hasen, İkrime, Câbir ve Atâ'nın görüşüne göre Mekke'de inmiştir.

İbn Abbâs ve Katade bundan Medine'de inmiş bir âyet müstesnadır, demişlerdir. Bu da yüce Allah'ın:

"Ve rızkınızı yalanlamaktan ibaret mi kılacaksınız," (82. âyet) âyetidir.

el-Kelbî de şöyle demektedir; Mekke'de inmiştir, ancak dört âyet müstesnadır. Bu dört âyetin İkisi:

"Şimdi siz bu sözümü küçümseyip hafife alıyorsunuz ve rızkınızı yalanlamaktan ibaret mi kılacaksınız." (81-82. âyetler) buyrukları Mekke'ye yolculuğu sırasında inmiştir. Yüce Allah'ın:

"Öncekilerden de çok vardır, sonrakilerden de çok vardır " (39-40. âyetler) buyrukları Medine'ye yolculuğu sırasında inmiştir.

Mesrûk dedi ki: Öncekilerin ve sonrakilerin haberlerini, cennet ehli ile cehennem ehlinin haberini, dünyadakiler ile âhirettekilerin haberini öğrenmek isteyen kimse el-Vakıa Sûresi'ni okusun.

Ebû Ömer b. Abdi’l-Berr, et-Temhid ile et-Tâlîk adlı eserlerinde ve es-Sâlebî şunu zikretmektedirler: İbn Mes’ûd vefatı ile sonuçlanan hastalığı sırasında Hz. Osman ziyaretine gelir ve ona: Şikâyetin nedir? diye sorar. İbn Mes’ûd: Günahlarım, der. Canın neyi arzuluyor diye sorar, Rabbimin rahmetini der. Sana bir doktor çağırmayalım mı diye sorar. O: Beni hasta eden zaten o doktordur, der. Peki sana beytü'l malden bağışının verilmesini emretmeyelim mi? der. Ona ihtiyacım yok, diye cevab verir. Sen hayattayken onu bana vermedin, şimdi ölümüm sırasında mı bana vereceksin? Hz. Osman: Bu senden sonra kızlarının olur, der. İbn Mes’ûd: Benden sonra kızlarımın fakir düşeceğinden mi korkuyorsun? Ben onlara her gece Vakıa Sûresi'ni okumalarını emrettim. Çünkü Rasûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem)'ı şöyle buyururken dinledim: "Kim her gece Vakıa Sûresi'ni okuyacak olursa, fakirlik ve ihtiyaç musibeti onu ebediyyen gelip bulmaz." Ahmed b. Hanbel, Fedâilu's-Sahâbe, II, 726; İbn Kesîr, Tefsir, V, 283.

1

O vakıa gerçekleştiği zaman,

"O vakıa gerçekleştiği" yani kıyâmet koptuğu

"zaman." Maksat Sûr'a son defa üfürülmesidir. Ona

"vakıa" denilmesinin sebebi, yakın bir zamanda gerçekleşeceğinden dolayıdır. Orada zorlu pekçok olayın gerçekleşeceğinden dolayı bu İsmin verildiği de söylenmiştir.

Âyette hazfedilmiş ifadeler vardır. Yani o vakıanın gerçekleşeceği zamanı hatırlayınız. el-Cürcani dedi ki:

"Zaman" sıla (zaid)dir. Vakıa gerçekleşecektir, demektir. Yüce Allah'ın:

"O saat yaklaştı" (el-Kamer, 54/1) âyeti ile;

"Allah'ın emri geldi" (en-Nahl, 16/1) buyrukları gibidir. Yine bu âyet: Oruç geldi yariı zamanı yaklaştı, demeye benzer. Birinci görüşe göre ise "Zaman" vakit bildirmek içindir, cevabi da yüce Allah'ın:

"Ashabu'l-meymene ne ashabu'l-meymenedir" (8, âyet) âyetidir,

1 ﴿