HADÎD SÛRESİ

Rahmân ve Rahîm Allah'ın İsmi ile

Medine'de indiği ittifakla kabul edilmiştir, Yirmidokuz âyettir.

el-İrbad b. Sâriye'den rivâyete göre Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) uyumadan önce "el-Müsebbihât" sûrelerini okur ve: "Şüphesiz bunlarda bin âyetten daha faziletli bir âyet vardır" diye buyururdu. Tirmizi, V, 181; Ebû Dâvûd, IV, 313; Dârimî, II, 550; Nesâî, es-Sünenu'l-Kübrâ, V, 16.

"el-Müsebbihât" ile el-Hadid, el-Haşr, es-Saf, el-Cumua ve et-Teğâbun Sûrelerini kastetmektedir.

1

Göklerle yerde olanlar Allah'ı teşbih ederler. O Azizdir, Hakimdir.

"Göklerle yerde olanlar Allah'ı teşbih ederler." Allah'ın şanını yüceltmekte ve kötülüklerden O'nu tenzih etmektedirler.

İbn Abbâs dedi ki:

"Göklerde" bulunan Allah'ın yaratmış olduğu melekler

"ile yerde olanlar" canlı olsun, cansız olsun hepsi Allah'a dua etmektedirler.

Bunun Allah'ın varlığına delâlet anlamında bir teşbih olduğu da söylenmiştir. ez-Zeccâc bunu kabul etmeyerek şöyle demektedir: Şayet bu delâlet yoluyla ve ilâhî sanatın etkilerinin ortaya çıkması yolu ile teşbih olsaydı, anlaşılır bir şey olurdu. Durum böyle ise yüce Allah'ın:

"Fakat siz onların teşbihlerini anlamazsınız." (el-İsra, 17/44) diye buyurması nedendir? Bu sözlü bir teşbihtir. Buna delil olarak da yüce Allah'ın:

"Davud'a da onunla birlikte tesbih etsinler diye dağları... müsahhar kıldık." (el-Enbiyâ, 21/79) âyetini göstermektedir. Eğer bu teşbih Allah'ın varlığına delâlet anlamıyla bir teşbih olsaydı, o zaman Davud (aleyhisselâm)'ın özelliğinin anlamı ne olurdu?

Derim ki: ez-Zeccâc'ın yaptığı bu açıklama sahih olandır. Bunun açıklaması ve buna dair bilgiler yüce Allah'ın:

"Onu hamd ile tesbih etmeyen hiçbir şey yoktur" (el-İsra, 17/44) âyeti açıklanırken geçmiş bulunmaktadır.

"O Azizdir, Hakimdir."

1 ﴿