5

Eğer o sizi boşarsa, Rabbinin ona yerinize Allah'a teslim olan, Îman eden, itaat eden, tevbe eden, ibadet eden, oruç tutan dullar ve bakireler olmak üzere sizden daha hayırlı eşler vermesi umulur (şüphesizdir).

"Eğer o sizi boşarsa Rabbinin... umulur" âyeti önceden de geçtiği üzere Sahih(-i Müslim)'de bu âyet-i kerîme, Ömer (radıyallahü anh)'ın kullandığı ifadelere uygun olarak inmiştir Müslim, II, 1105

Denildiğine göre Kur'ân-ı Kerîm'in her yerinde geçen:

"Umulur" tahakkuku vacib (muhakkak) demektir. Tek istisna buradakidir. Bir diğer görüşe göre buradaki de vücub ifade eder. Ancak yüce Allah bunu bir şarta bağlı olarak zikretmiştir. O şart da hanımlarını boşamasıdır, fakat boşamamıştır.

"Ona yerinize... sizden daha hayırlı eşler..." Çünkü sizler diğerlerinden hayırlı olsaydınız Rasûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) sizi boşamazdı. Bu anlamdaki açıklamayı es-Süddî yapmıştır.

Bir diğer görüşe göre bu âyet, yüce Allah tarafından Rasûlüne bir vaadidir. Eğer dünyada onları boşayacak olsaydı, yine dünyada ona onlardan daha hayırlı eşler verirdi.

"Ona yerinize... vermesi" âyeti hem şeddeli, hem deşeddesizolarak okunmuştur. Esasen -şeddeli ve şeddesiz okuyuşların mastarları olan- İle aynı anlamdadır. "Tenzil" ile "inzâl"(in indirmek anlamında, olduğu) gibi.

Yüce Allah onları bozamayacağını biliyordu. Fakat eğer onları boşayacak olursa -onları korkutmak üzere- kendilerinin yerine onlardan daha hayırlılarını vermeye kadir olduğunu haber vermektedir. Bu yönüyle yüce Allah'ın:

"Şayet yüz çevirirseniz yerinize sizden başka bir kavmi getirir" (Muhammed, 47/38) âyetini andırmaktadır. Bu yüce Allah'ın kudretini haber vermekle ve onları böylece korkutmaktadır. Yoksa varlık âleminde Rasûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem)'ın ashabından daha hayırlılarının bulunduğu anlamında değildir,

"Allah'a teslim olan" Saki b. Cubeyrin açıklamasına göre ihlâslı olan... Yüce Allah'ın ve Rasûlünün emrine teslim olan, anlamında olduğu da söylenmiştir.

"Îman eden" emrolundukları şeyleri ve kendilerine yasak kılınan hususları tasdik eden, doğrulayan.

"İtaat eden" anlamındaki: (........)'in mastarı olan

"kunût" itaat etmek demektir. Daha önceden (el-Bakara, 2/116. âyet, 5. başlık ile 238. âyet, 5. başlıkta) geçmiş bulunmaktadır.

"Tevbe eden" günahlarından dolayı tevbe eden. Bu açıklamayı es-Süddî yapmıştır. Nefislerinin sevdiklerini terkederek Rasûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem)'ın emrine dönenler diye de açıklanmıştır.

"İbadet eden" yüce Allah'a çokça ibadet eden... İbn Abbâs dedi ki; Kur'ân-ı Kerîm'de geçen her türlü ibadet, tevhîci anlamındadır.

"Oruç tutan" İbn Abbâs, el-Hasen ve İbn Cübeyr (lâfız olarak "seyahat edenler" anlamındaki) bu kelimeyi "oruç tutanlar" diye açıklamışlardır. Zeyd b. Eslem, oğlu Abdurrahman ve Yeman ise, hicret edenler diye açıklamışlardır. Zeyd dedi ki: Muhammed (sallallahü aleyhi ve sellem)’in ümmetinde (dini bir emir olarak) hicretin dışında bir seyahat yoktur. Seyahat yeryüzünde dolaşmak demektir.

el-Ferrâ', el-Kutebî ve başkaları da şöyle demişlerdir: Oruç tutana

"seyahat eden" denilmesinin sebebi, seyahat edenin beraberinde azık bulunmayışı, aksine yiyecek bulduğu yerde yemek yemesinden dolayıdır.

Bir başka açıklamaya göre bu lâfız, suyun yerde akıp gitmesini anlatmak üzere kullanılan: 'den gelen anlamı ile; yüce Allah'ın itaati uğrunda yol alıp gidenler demektir. Bu açıklamalar daha Önceden et-Tevbe Sûresi'nde (9/112. âyet, 1. başlıkta) geçmiş bulunmaktadır.

Allah'a hamdolsun.

"Dullar ve bakireler..." Yani bu eşlerden kimisi dul olacaktır, kimisi de bakire. Denildiğine göre dula "seyyib" adının verilmesi, kocası onunla birlikte kalacak olursa kocasına, ondan ayrılacak olursa başkasına dönecek olmasından dolayıdır. Bir diğer açıklamaya göre ise, onun anne babasının evine döneceğinden dolayı bu isim verilmiştir. Bu açıklama daha doğrudur. Çünkü her dul kadın bir başka kocaya döner, diye bir şey yoktur. Bakire ise ilk olarak yaratıldığı hal üzere kalışından dolayı bu ismi almıştır.

el-Kelbî dedi ki: Dul ile Fir'avun'un karısı Asiye gibilerini, bakire ile de İmrân'ın kızı Meryem gibilerini kastetmiştir,

Derim ki: Bu açıklama buradaki değiştirme yüce Allah'ın Peygamberine hanımlarını dünyada boşaması halinde âhirette onlara onlardan daha hayırlılarını eş olarak vermesi anlamındadır, diyenlerin görüşlerine uygun bir açıklamadır.

5 ﴿