2

Yıldızlar ardarda döküldüğü zaman,

"Yddızlar ardarda döküldüğü zaman" darmadağın olup, etrafa saçıldığı zaman demektir. Ebû Ubeyde: Kartal avına doğru hücum ettiği vakit yukarıdan aşağıya kendisini nasıl atıyorsa, Öylece atıldığı zaman, diye açıklamıştır. el-Accâc da, bir çakır doğanı anlatırken şunları söylemektedir:

"Bir toy kuşu görüp aydınlanan (sevinen) ve üstüne atılan

Bir doğanın, süzülüp avının üstüne atılışı gibi."

Ebû Salih, İbn Abbâs'tan şöyle dediğini rivâyet etmektedir: Rasûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) buyurdu ki: "O gün semada, yere düşmedik hiçbir yıldız kalmayacaktır. Öyle ki yedinci yerde bulunanlar, en üstte bulunan arzın başına gelen ve ona isabet edenlerden korkup, dehşete kapılacaklardır."

ed-Dahhak, İbn Abbâs'tan şöyle dediğini rivâyet etmektedir: Yıldızlar ardı arkasına düşecektir. Yıldızlar sema ile arz arasında nurdan zincirlerle asılı kandillerdir. Bu zincirler de nurdan meleklerin elindedir. Sûr'a birinci defa üfürüleceğinde yerde ve gökte bulunan herkes ölecek. İşte bu yıldızlar etrafa dağılacak ve meleklerin ellerinden zincirler peşpeşe düşecek, çünkü onları tutanlar, ölmüş olacaktır.

"Yıldızların dökülmesi"nin izlerinin yok edilmesi anlamına gelme ihtimali de vardır. Çünkü yıldızlara bu ismin (necin) veriliş sebebi, semada ışıklarıyla görünmeleridir.

Yine İbn Abbâs'tan şöyle dediği rivâyet edilmiştir:

"Yıldızların dökülmesi" değişmeleri ve yerlerinden yok olup gitmeleri dolayısıyla, ışıklarının kalmaması demektir. Anlamlar birbirlerine yakındır,

2 ﴿