25

Ancak îman edip, salih ameller İşleyenler müstesnadır. Onlar için eksilmez ve kesilmez bir mükâfat vardır.

"Ancak îman edip, salih ameller işleyenler müstesnadır." Bu istisna munkatı' bir istisnadır. Şöyle buyurmuş gibidir: Ama Allah'tan başka ilâh olmadığına, Muhammed'in Allah'ın Rasûlü olduğuna dair şehadeti doğru kabul edip, tasdik edenler ve salih amel işleyenler, yani onlara farz olan emirleri eksiksiz yerine getirenler,

"onlar için eksilmez ve kesilmez bir mükâfat," bir sevab

"vardır."

"Menentu’l-hable" "Halatı kestim" denilir. Daha önceden (Fussilet. 41/8. âyetin tefsirinde) geçmiş bulunmaktadır.

Nâfi' b. el-Ezrak, İbn Abbâs'a yüce Allah'ın:

"Onlar için eksilmez ve kesilmez bir mükâfat vardır" âyeti hakkında sormuş, o da: Kesintisiz demektir, diye açıklamıştır. Peki Araplar bu anlamı biliyorlar mı, diye sormuş,

İbn Abbâs, şöyle demiş: Evet, Yeşkurlulardan olan şair şu beyiti ile bu anlamda olduğunu bilmiş ve zikretmiş bulunmaktadır:

"Sen arkalarında süratle yürüyüşünden ötürü

Âdeta etrafa yayılmış ince bir toz gibi görürsün."

el-Müberred dedi ki: "El-menin" "Toz" demektir. Çünkü (atlar) o tozu arkalarından kesmektedir (arkalarında bırakmaktadır). Zayıf olan herbir şeye de: "Menin" ile "Memnun" denilir.

"Ğayru memnun"

"Kesilmez ve eksilmez"in, kendisi sebebiyle onlara minnet olunmaz, anlamına geldiği de söylenmiştir.

İlim ehlinden birtakım kimselerin zikrettiklerine göre, yüce Allah'ın:

"Ancak îman edip, salih ameller işleyenler müstesnadır" âyeti bir istisna değildir. Burada (istisna) "vav: ve" anlamındadır. Sanki; îman edip ... gelince" diye buyurmuş gibidir. el-Bakara Sûresi'nde (2/150. âyetin tefsirinde) bu hususta açıklamalar geçmiş bulunmaktadır. Allah'a hamdolsun.

el-İnşikak Sûresi'nin tefsiri burada sona ermektedir. Allah'a hamdolsun.

25 ﴿