2Ve on geceye. "Ve on geceye. Hem çifte hem de teke, yürüyüp gittiği zaman da geceye..." (3- ve 4. âyetler) âyetinde beş yemin vardır. "Fecr"in ne olduğu hususunda farklı görüşler vardır. Kimileri burada fecr, her gün karanlığın gündüzden ayrılmasıdır, demiştir. Bu açıklamayı Ali, İbn ez-Zübeyr ve İbn Abbâs (radıyallahü anh) yapmışlardır. Yine İbn Abbâs'tan nakledildiğine göre maksat, gündüzün tamamıdır. Ondan fecr diye sözedilmesi, fecr'in gündüzün başı oluşundan dolayıdır. İbn Muhaysın, Atiyye'den, onun da İbn Abbâs'tan rivâyetine göre, fecr'den kasıt, Muharrem gününün fecr vaktidir. Katade de onun gibi söylemiştir. O dedi ki: Fecr, Muharremin ilk gününün fecridir. Sene ondan başlar. Yine ondan gelen rivâyete göre, maksat; sabah namazıdır. İbn Cüreyc'in, Atâ'dan onun da İbn Abbâs'tan rivâyetine göre İbn Abbâs şöyle demiştir: "Yemin olsun fecre" âyeti ile kurban kesim gününün sabahı kastedilmiştir. Çünkü şanı yüce Allah, herbir gündüzün öncesinde ona ait bir gece kılmıştır. Kurban kesme günü bundan müstesnadır. Ondan önce ona ait bir gece takdir buyurmadiğı gibi, ondan sonra da bir gece yoktur. Çünkü Arafe gününün iki gecesi vardır. Birisi kendisinden önce, birisi de kendisinden sonradır. Dolayısıyla Arafeden sonraki gece, tan yeri ağarıncaya, yani kurban kesme gününün tan yeri ağarıncaya kadar vakfeye yetişen bir kimse yetişmiş olur. Bu aynı zamanda Mücahid’in de görüşüdür. İkrime dedi ki: "Yemin olsun fecre" âyeti ile Cem' yani Müzdelife gününün fecri "tan yerinin" ağarması kastedilmiştir. Muhammed b. Ka'b el-Kurazi'den; "Yemin olsun fecre" âyeti Cem'den ayrılış vakti olan on günün (Muharremin ilk on gününün) son zamanıdır. ed-Dahhâk dedi ki: Maksat Zülhiccenin fecridir. Çünkü yüce Allah diğer günleri onunla birlikte sözkonusu ederek "ve on geceye" diye buyurmuştur ki; bu Zülhiccenin on gecesidir. İbn Abbâs da böyle demiştir. Mesrûk da bunlar yüce Allah'ın Mûsa (aleyhisselâm)'ın kıssasında sözkonusu ettiği "Ve buna ayrıca on gece daha kattık." (el-Araf, 7/142) âyetinde sözünü ettiği on gecedir. Bunlar senenin en faziletli günleridir. Ebû'z-Zübeyr'in, Câbir'den rivâyetine göre Rasûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: "Yemin olsun fecre ve on geceye" yani, kurban bayramının birinci günü (ile tamamlanan) on gecedir." Hâkim, Müstedrek, II, 568; Dârimî, Sünen, II, 41; Heysemî, Mecma, VII, 137, Müsned, III, 327 Bu görüşe göre, bunlar on gecedir. Çünkü kurban kesme gününün gecesi buna dahildir. Zira yüce Allah bu geceyi Arafe günü vakfeye yetişemeyen kimseler için vakfe yapacak zaman olarak tahsis etmiştir. Bu gecelerin marife olarak zikredilmeyip, nekre (belirtisiz) olarak zikredilmesi ise, diğer gecelere olan faziletlerinden dolayıdır. Eğer bu geceler marife olarak gelmiş olsaydı, nekre halindeki faziletlilik anlamını ihtiva etmezdi. O bakımdan, kendilerine yemin edilen hususlar arasında, o nekre olarak gelmiştir. Buna sebep ise başkalarında bulunmayan faziletin bu gecelerde bulunmasıdır. Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır. Yine İbn Abbâs'tan şöyle dediği nakledilmiştir: Maksat, Ramazan ayının son on gecesidir. ed-Dahhak da böyle demiştir. Yine İbn Abbâs, Yeman ve et-Taberi şöyle demişlerdir: Bunlar, onuncusu Aşure günü olan Muharremin ilk on gecesidir. İbn Abbâs'dan; "Ve on geceye" anlamındaki âyeti izafet terkibi halinde; "Veleyâlin aşrin" diye okuduğu da nakledilmiştir ki; "on günün gecesine (yemin olsun)" demektir. |
﴾ 2 ﴿