3Babaya ve doğana ki; Mücahid, Katade, ed-Dahhâk, el-Hasen ve Ebû Salih dedi ki: "Babaya" Âdem (aleyhisselâm)'a "ve doğana" onun soyundan gelen çocuklara demektir. Yüce Allah'ın onlara yemin etmesi, insanların, Allah'ın yeryüzünde yarattıklarının en hayret verici olanları oluşlarından dolayıdır. Çünkü onlar, maksatlarını açıklamak, konuşmak, işlerini çekip çevirmek gibi özelliklere sahip olmak, (hasletlerine sahiptirler) Peygamberler ve yüce Allah'ın yoluna davet edenler de onlar arasından çıkar. Âyetin; Âdem'e ve onun soyundan gelen salih kimselere bir yemin olduğu da söylenmiştir. Salih olmayan kimseler ise âdeta hayvan gibidirler. Babanın; İbrahim, doğanın ise onun zürriyeti olduğu da söylenmiştir. Bu açıklamayı Ebû İmrân el-Cevnî yapmıştır. Diğer taraftan bununla onun bütün zürriyetinin kastedilme ihtimali olduğu gibi, onun soyundan gelen sadece müslümanların kastedilme ihtimali de vardır. el-Ferrâ' dedi ki: Bu âyette insanlar hakkında: "Mâ" "an"in kullanılmasının elverişli olması: "Mâ tâbe lekum" "Size helâl olan kadınlardan..." (en-Nisâ, 4/4) âyeti ile: "Vemâ haleka’z-zekera ve’l-unsâ" "Erkeği de, dişiyi de yaratana ki" (el-Leyl, 92/3) buyruklarına benzemesindendir. Halbuki erkeği de, dişiyi de yaratan O'dur. (Bununla birlikte onun hakkında da bu edat kullanılmıştır). Bu lâfzın kendisinden sonraki lâfız ile birlikte mastar konumunda olduğu da söylenmiştir. Babaya ve onun doğurmasına demek olur. Bu da yüce Allah'ın: "Ve’s-semâi vemâ benâha" "Semaya ve onu bina edene" (eş-Şems, 91/5) âyetine benzemektedir. İkrime ve Said b. Cübeyr dedi ki: "Babaya" kendisinden evlad olana, "doğana" evladı olmayan kısıra demektir. İbn Abbâs da böyle demiştir. Bu durumda; "Mâ" edatı nefy anlamını ifade eder. Ancak bu anlamda olması uzak bir ihtimaldir. Mevsul bir isim takdir edilmedikçe yani; "Vâlid vellezi mâ veled" "Babaya ve çocuğu olmayana" takdirinde kabul etmedikçe doğru olamaz. Böyle bir takdir ise Basralılara göre câiz değildir. Âyetin; her baba ve her evlad hakkında genel olduğu da söylenmiştir. Bu da Atiyye el-Avfi'nin açıklamasıdır. Aynı anlamda bir açıklama yine İbn Abbâs'dan da rivâyet edilmiştir. Taberî'nin tercih ettiği de budur. el-Mâverdî dedi ki: Daha önce kendisinden sözedildiği için "baba"nın Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) olması "doğan"ın da onun ümmeti olması da ihtimal dahilindedir. Çünkü Peygamber şöyle buyurmuştur: "Ben sizin için bir baba konumundayım, size ... öğretirim." Ebû Davud, I, 3. Böylece yüce Allah, Peygamberinin beldesine yemin ettikten sonra, onun şerefinin ileri derecesine işaret etmek için hem bizzat kendisine, hem de onun ümmetine yemin etmiş olmaktadır. |
﴾ 3 ﴿