2

Sina dağına

İbn Ebî Necîh, Müeahid'den

"dağına" (anlamına gelen: Tur lâfzını)

"dağ" diye,

"Sina (Sinin)" lâfzını da -Süryanicede- mübarek diye açıkladığını rivâyet etmiştir.

İkrime'den gelen rivâyete göre o, İbn Abbâs'ın şöyle dediğini nakletmiştir: "Tur" dağ "Sînîn': ise güzel demektir. Katade dedi ki: Sînîn mübarek ve güzel demektir, demiştir.

İkrime'den şöyle dediği nakledilmiştir: (Sînîn, Sîna) şanı yüce Allah'ın kendisinden Mûsa (aleyhisselâm)'a seslendiği dağdır. Mukâtil ve el-Kelbî şöyle demişlerdir: "Sînîn (Sina)" kendisinde meyve veren ağaç bulunan herbir dağdır. Bu Sînîn ve Sina diye anılır, Nabat dilinde böyledir,

Amr b. Meymısn'dan şöyle dediği nakledilmiştir: Mekke'de yatsı namazını Ömer b. el-Hattâb ile birlikte kıldım, o

"Yemin olsun İncire ve zeytine, Sînâ dağına ve şu emin beldeye ki" âyetlerini okudu.

"Sînâ dağına" anlamındaki âyeti; diye okudu. (Amr) dedi ki: Abdullah (b. Mesud)'ın kıraatinde de böyledir. Beyt'i tazim etmek için de sesini oldukça yükseltti. İkinci rekatte de

"Rabbinin Fil sahiblerine ne ettiğini görmedin mi?" (el-Fil, 105/1) ile

"Kureyş'in güvenlik ve esenliği için" (Kureyş, 106/1) sûrelerini arka arkaya okudu.

Bunu İbnu'l-Enbari zikretmiştir.

en-Nehhâs dedi ki: Abdullah (b. Mesud)'un kıraatinde "sin" harfi kesreli olarak; "Sina:' şeklindedir. Amr b. Meymun'un Ömer'den rivâyetine göre ise "sin" harfini üstün olarak okumuştur.

el-Ahfeş dedi ki: "Tür" bir dağdır, "Sînîn" de ağaç demektir. Tekili "sînîniye" ...diye gelir. Ebû Ali dedi ki: "Sînîn" lâfzı "fi'lil" vezninde olup "lam"a tekabül eden "nun" harfi bu lafızda tekrarlanmıştır. Kaygan yer olan "zihlîl"; bir parça kuru hurmayı anlatan "kirdide" ile uzun için kullanılan "hınzid" lâfızlarında tekrarlandığı gibi.

"Sina" lâfzı munsarıf olmadığı gibi "sînîn" lâfzı da munsarıf değildir. Çünkü burası bir bölgenin yahut bir yerin adıdır. Eğer bir mekanın yahut bir konaklama yerinin ismi kabul edilse ya da müzekker bir isim olarak değerlendirilse, munsarıf olur. Çünkü bu durumda müzekker olan bir varlığa, müzekker olan bir isim verilmiş olur.

Yüce Allah'ın bu dağa yemin etmesinin sebebi bunun Şam ve mukaddes arzda bulunmasıdır. Yüce Allah, bu ikisini de mübarek kılmıştır. Nitekim yüce Allah;

"çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksa'ya..." (el-İsra, 17/1) diye buyurmuştur.

2 ﴿