KADR SÛRESİ

Rahmân ve Rahîm Allah'ın İsmi ile

Müfessirlerin çoğunun görüşüne göre Medine'de inmiştir. Bunu es-Sa'lebi zikretmiştir. el-Maverdi ise bunun aksini nakletmektedir.

Derim ki: ed-Dahhak'ın görüşü ile İbn Abbâs'ın iki görüşünden birisine göre bu sûre Medine'de inmiştir. el-Vâkıdi'nin naklettiğine göre Medine'de inmiş ilk sûre budur. Beş âyettir.

1

Doğrusu, Biz, onu Kadr gecesinde indirdik.

"Doğrusu, Biz, onu" yani Kur'ân'ı "...indirdik." Her ne kadar bu sûrede henüz Kur'ân-ı Kerîm'den sözedilmemiş ise de mananın böyle olduğu bilinen bir husustur. Kur'ân’ın tamamı da zaten tek bir sûre gibidir. Yüce Allah, şöyle buyurmaktadır:

"O Ramazan ayı ki Kur'ân onda indirilmiştir." (el-Bakara, 2/185) Bir başka yerde de şöyle buyurmaktadır;

"Hâ, Mim. Apaçık kitaba yemin olsun, ki şüphesiz Biz onu mübarek bir gecede indirdik." (ed-Duhan, 44/1-3) Bu âyette

"mübarek gece"den kasıt, Kadir gecesidir.

en-Nehaî dedi ki: Biz, Kur'ân'ı Kadir gecesinde indirmeye başladık, demektir. Bir görüşe göre Cebrâîl (aleyhisselâm) Kur'ân'ı bir defada, toptan, Kadir gecesinde Levh-i Mahfuzdan dünya semasınadaki Beytu’l-Izze'ye: indirmiştir. Cebrâîl, Kur'ân'ı yazıcı meleklere yazdırmış, daha sonra da Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'a kısım kısım indirmeye devam etmiştir. Kur'ân'ın ilk nazil olmaya haşlaması ile son nazil olun buyrukları arasında yirmiüç yıllık bir zaman geçmiştir. Bu açıklamayı İbn Abbâs yapmıştır. Daha önceden el-Bakara Sûresi'nde (2/185. âyet, 8. başlıkta) geçmiş bulunmaktadır.

el-Maverdi'nin naklettiğine göre, İbn Abbâs şöyle demiştir: Kur'ân Ramazan ayında. Kadir gecesinde, mübarek bir gecede, Allah tarafından bir defada, Levh-i Mahfuzdan dünya semasındaki yazıcı, şerefli meleklere indirilmiş, daha sonra yazıcı, şerefli melekler yirmi senelik bir zaman süresinde bunu peyderpey Cebrâîl'e bildirmiş, Cebrâîl de bunu Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'a yirmi yıl süre içerisinde kısım kısım bildirmiştir,

İbnu’l Arabî dedi ki: "Ancak bu açıklama batıldır. Çünkü Cebrâîl ile Allah arasında ayrıca bir vasıta olmadığı gibi, Cebrâîl ile Muhammed -ikisine de selâm olsun- arasında bir vasıta yoktur."

"Kadir gecesinde", Mücahid, hüküm gecesinde diye açıklamıştır.

"Kadir gecesini sana ne bildirdi?" Yine Mücahid, hüküm gecesini, diye açıklamıştır. Takdir gecesi demektir. Ona bu ismin veriliş sebebi yüce Allah'ın bu gecede gelecek sene aynı geceye kadar kendi emrinden olan ölüm, ecel, rızık ve daha başka hususları dilediği şekilde takdir buyurmayıdır. Sonra bunu isleri çekip çeviren meleklere teslim eder. Bunlar dört melektir: İsrafil, Mikail, Azrail ve Cebrâîl (hepsine selâm olsun).

İbn Abbâs'tan şöyle dediği nakledilmiştir: Ummu'l-Kitab (Ana kitab)'da sene içinde meydana gelecek rızık, yağmur, hayat, ölüm ve hacca gidecekler dahil herşey yazılır. İkrime dedi ki: Kadir gecesinden, Allah evini haccedeceklerin kendi isimleri ve babalarının isimleri yazılır. Onlardan hiçbirisi dışarıda bırakılmaz ve onlara hiç kimse de ilave edilmez. Said b. Cübeyr de böyle demiştir. Bu anlamdaki açıklamalar, daha Önceden ed-Duhan Sûresi'nin baştaraflarında (44/1-4. âyetlerin tefsirinde) geçmiş bulunmaktadır.

Yine İbn Abbâs'tan şöyle dediği rivâyet edilmiştir: Yüce Allah, Şabanın yarısına rastlayan gecede meydana gelecek olaylara dair kaza ve hükümlerini takdir buyurur ve bunları Kadir gecesinde ilgililerine teslim eder.

Bu geceye Kadir gecesi deniliş sebebi; azameti, kadri ve şerefi dolayısıyla olduğu söylenmiştir. Filan kişinin şerefi ve üstün bir mevkii vardır, anlamında "filanın kadri vardır" şeklindeki (Arapların) tabirlerinden alınmıştır. Bu açıklamayı ez-Zühri ve başkaları yapmıştır.

Bu geceye bu ismin veriliş sebebinin, bu gecede yapılan itaatlerin pek büyük bir kadri ve pek çok sevab ve mükâfatı olduğu da söylenmiştir. Ebû Bekr el-Verrak dedi ki: Bu geceye bu ismin veriliş sebebi şudur: Herhangi bir değeri ve önemi olmayan bir kimse bu geceyi ihya edecek olursa üstün bir değer ve öneme sahib olur.

Bir diğer açıklamaya göre bu ismin veriliş sebebi, bu gecede üstün kadri (değeri) bulunan bir Kitabın yine üstün bir kadri bulunan bir rasûle, üstün bir kadri olan bir millete indirilmesidir.

Bir diğer görüşe göre; sebeb, bu gecede oldukça kadri yüksek ve önemli meleklerin inmesidir.

Bir başka açıklamaya göre; yüce Allah'ın bu gecede hayırı, bereketi ve mağfireti indirmesidir. Sehl dedi ki: Bu geceye bu ismin veriliş sebebi, yüce Allah'ın bu gecede mü’minlere rahmetini takdir buyurmuş olmasıdır.

el-Halil dedi ki: Çünkü bu gecede yeryüzü meleklere dar gelir. Yüce Allah'ın:

"Riski kendisine daraltılan kimse de..." (et-Talâk, 65/7) âyetinde ("daraltılan" anlamı verilen kelime ile aynı kökten) gelmesi gibi.

1 ﴿