ASR SÛRESİRahmân ve Rahîm Allah'ın İsmi ile Mekke'de inmiştir. Katade: Medine'de inmiştir, demiştir. Bu görüş İbn Abbâs'tan da rivâyet edilmiştir, Üç âyettir. 1Yemin olsun asra ki; Bu âyete dair açıklamalarımızı iki başlık halinde sunacağız: Yüce Allah'ın: "Yemin olsun asra ki" âyeti "zamana ki" demektir. Bu açıklamayı İbn Abbâs ve başkaları yapmıştır. Buna göre "asr" (anlam itibariyle) dehr (zaman) gibidir. Şairin şu beyitinde de bu anlamdadır: "Hevânın yolu çok kötüdür, hevâ denizi pek derindir Hevânın bir günü bir ay eder, hevânın bir ayı da bir zaman (dehr)" Yüce Allah, herhangi bir asra yemin etmiştir (de denilmiştir.) Çünkü herbir asırda (zamanda) hallerin evirilip çevirilmesine, değişip durmasına ve bunlarda yaratıcının varlığına delalet etmesine dikknı çeken bir özellik vardır. Asrın, gece ve gündüz olduğu da söylenmiştir. Humeyd b. Sevr dedi ki: "İki asır (olan) bir gece ve bir gündüz mutlaka ele geçirir Birisinin peşine takıldılar mı, istediklerini mutlaka yetişirler." "İki asır" aynı zamanda sabah ve akşama da denilir. Şair şöyle demiştir: "Ben iki asır onu savsaklayıp dururum, nihayet usanır benden Ve ister istemez borcun yarısına razı olur." Şair şunu demek istiyor; O günün başında bana geldi mi, akşama ona söz veririm. Bunun öğleden sonra demek olduğu, bunun da güneşin zevali ile batışı arasındaki zaman olduğu da söylenmiştir. Bu görüş el-Hasen ve Katade'ye aittir. Şairin şu beyitinde de bu anlamdadır: "Ey Amr! Bizimle birlikte öğleden sonra yola koyul. Çünkü asr (vakti) kısalmış bulunuyor, Hiç şüphesiz ilk öğle çıkışında ganimet ve ecir vardır." Yine Katade'den, bu gündüzün vakitlerinden son vakittir, dediği rivâyet edilmiştir. Bunun, ikindi namazına yemin olduğu da söylenmiştir. Vusta namazı da odur. Çünkü o namaz, namazların en faziletlisidir. Bu da Mukâtil 'in görüşüdür. Nitekim "asr okundu" ikindi namazı için ezan okundu, demektir. "Asr kılındı" denildiği zaman, ikindi namazı kılındı, demek olur. Sahih haberde de şöyle denmiştir: "Vusta (orta) namaz ikindi namazıdır." Buna dair açıklamalar daha Önceden el-Bakara Sûresi'nde (el-Bakara, 2/238. ayet ikinci başlıkta) geçmiş bulunmaktadır. Bir diğer görüşe göre bu, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'ın asrına -onunla peygamberliğin yenilenmesi suretiyle bu asrın faziletinden ötürü- yapılmış bir yemindir. Âyetin, asrın Rabbine yemin olsun, anlamında olduğu da söylenmiştir. 2- Bir Kimse "Asr"ı Zikrederek Yemin Ederse: Bir kimse, bir kişi ile bir asır konuşmamak üzere yemin ederse onunla bir sene konuşmamalıdır. İbn Arabi dedi ki: İmâm Mâlik'in bir kimse ile bir asır boyunca konuşmamayı yemin edenin yeminini "bir sene'"ye yorumlamasının sebebi, bu husustaki görüşlerin çoğunluğunun bu doğrultuda olmasından dolayıdır. Bu görüşü kabul etmesi de; onun yorumlar ile ilgili hususlarda manayı (yorumlamayı) ağırlaştırmak (tağiiz) şeklinde benimsediği asıl kaidesine binaendir. Şafii de şöyle demiştir: Belli bir niyeti olması hali dışında kısa bir süre dahi onunla konuşmasa yeminini yerine getirmiş olur. Ben de bu kanaatteyim. Ancak yemin eden kimse Arap ise ona: Neyi kastettin? diye sorutur. Eğer muhtemel bir mana ile yorumlayacak olursa, onun bu açıklaması kabul edilir. En az süreyi söylemesi müstesna. Malik'in mezhebine göre onun yapacağı açıklamaya göre yorumlanması da sözkonusu olur. Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır. |
﴾ 1 ﴿