3"Karanlığı çöküp bastığı zaman gecenin şerrinden, 5- Karanlık Gecenin Şerrinden; "Karanlığı çöküp bastığı zaman gecenin şerrinden" âyetinin anlamı hakkında Farklı görüşler vardır. Bunun gece olduğu söylenmiştir. "Ğasak; Gece karanlığının ilk vakitleredir. Bu kabilden olmak üzere; "Gecenin karanlığı bastırdı, bastırır' denilir. Şair İbn Kays er-Rakkıyyat dedi ki: "Şüphesiz ki bu gecenin karanlığı bastı Ve ben. keder ve uykusuzluktan rahatsızım; Bir başka şair de şöyle demiştir: "Ey Hind'in hayali, sen bana. uyuyamamayı bırakıp da gittin Ansızın gece geldin çünkü gece karanlığı basmıştı." Bu, İbn Abbâs, ed-Dahhak, Katade, es-Süddi ve başkalarının görüşüdür. " Çöküp bastı" lâfzı bu açıklamaya göre yine karanlığını bastırdı, demektir. Bu açıklamayı İbn Abbâs yapmıştır. ed-Dahhâk girdiği, Katade gittiği (zaman), diye açıklamışlardır. Yemân b. Riâb ise: Sükuna erdiği zaman diye açıklamıştır. İndiği zaman diye de açıklanmıştır. Nitekim: " Kâfirlere azâb indi" denilir. Şair de şöyle demiştir: "Azâb üzerlerine indi onların, sanki onlara Derinin altına işleyen bir ateş yetişti de kökten biçildiler." ez-Zeccâc dedi ki: Gece için "ğâsık (çöküp basan)" denilmesi, gündüzden daha soğuk oluşundan dolayıdır. Çünkü "ğâsık" soğuk olan ğasak" da soğuk demektir. Zira geceleyin yırtıcı hayvanlar aralarında bulundukları çalılıklardan, haşereler yerlerinden çıkarlar. Kötü kimseler de etrafta kötülük ve fesad yapmak için ortaya çıkarlar. Gâsikın süreyya (Ülker) yıldızı olduğu da söylenmiştir. Çünkü bu yıldız görünmeyecek olursa hastalıklar ve taunlar arlar. Doğduğu vakit ise bunlar kalkar. Bu açıklamayı Abdurrahman b. Zeyd yapmıştır. Gâsik'ın güneşin batması vakti olduğu da söylenin iştir. Bu açıklamayı İbn Şihab yapmıştır. Ay olduğu da söylenmiştir. el-Kutebî dedi ki: "Karanlığı çöküp bastığı zaman" ay etrafını çeviren halenin içine girdiği zaman, demektir. Bu ay için bir kılıf gibidir, bu da ayın tutulduğu (ya da görülmediği) zamanlar olur. Siyah olan herbir şeye "ğasak" denilir. Katade dedi ki: "Karanlığı çöküp bastığı zaman" kaybolduğu zaman demektir. Daha sahih olan da budur. Çünkü Tirmizi'de Âişe'den şöyle dediği rivâyet edilmektedir: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) aya bakıp dedi ki: "Ey Âişe! Sen bunun şerrinden Allah'a sığın." Çünkü "karanlığı çöküp bastığı zaman gecenin şerrinden" diye sözü edilen budur." Ebû Îsa dedi ki: Bu hasen, sahih bir hadistir. Tirmizî, V, 452; Müsned, VI, 61, 206, 215, 237, 252. Ahmed b. Yahya, Sa'leb, İbnu'l-A'râbî'den bu âyetin tevili hakkında şunları söylediğini nakletmektedir: Çünkü şüphe içinde olan kimseler, ayın etrafı aydınlatmadığı zamanları kollarlar (demiş ve) şu beyitleri zikretmiştir: "Hoşlanmadığım şeylerden yana Allah beni rahatlatmıştır Bunlardan birisi koca karı, birisi köpek ve aydır. Bu havlıyor, diğeriyle aydınlanılıyor, Ötekine gelince, kaba ve yaşlı seher boyu hep ayakta duruyor." "Ğâsik"in sokma halinde yılan demek olduğu da söylenmiştir. Sanki "ğâsik" onun dişidir. Çünkü zehir oradan akar. "Yılanın dişinin soktuğu kimseye girmesi hali"ni anlatır. "Ğâsik"in ne olursa olsun hücum edip zarar veren herbir şey demek olduğu da söylenmiştir ki, bu da Arapların irini akan yara hakkında kullandıkları: " Yaranın irini aktı" tabirlerinden alınmıştır. |
﴾ 3 ﴿