5

"Ve hased edenin hased ettiği zaman şerrinden."

8- "Ve Hased Edenin Hased Ettiği Zaman Şerrinden":

"Ve Hased Edenin Hased Ettiği Zaman Şerrinden" âyetinde gecen

"hased: kıskanmak"in anlamına dair açıklamalar daha önceden en-Nisa Sûresi'nde (4/54-55. âyetler, 1. başlıkta, ayrıca bk. el-Bakara, 2/109-110. âyetler, 2. başlık) geçmiş bulunmaktadır. Orada hasedin kıskanılan kimsenin sahih olduğu nimetin -hased eden kimseye benzeri verilmese bile- yok olmasını temenni etmek olduğunu belirtmiştik. Miinafese ise o kimsenin sahib olduğu nimet yerinde kalmakla birlikte, benzerini temenni etmektir. O halde hased (kıskançlık) yerilmiş bir kötülüktür. Münafese ise mubahtır, gıbta da budur. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'dan rivâyet edildiğine göre o şöyle buyurmuştur: "Mü’min gıbta eder, münafık hased eder."

Buhârî ile Müslim'in Sahih'lerinde şöyle denilmiştir: "Hased ancak iki şeyde olur..." Buhârî, 1, 39, II, 510, IV, 1919, VI, 2612; Müslim, I. 119; Tirmizi, IV. 330; İbn Mace, II, 1407, 1408; Müsned, I. 315 ... Peygamber efendimiz bununla gıblayı kastetmiş bulunmaktadır. Daha önce bu hadis, en-Nisa Sûresi'nde (az önce belirtilen yerde) geçmiş bulunmaktadır. Yüce Allah'a hamdolsun.

Derim ki: İlim adamları dedi ki: Kıskanan kimsenin söz yahut davranış ile kıskanması ortaya çıkmadıkça, zarar vermesi söz konusu değildir. Bu da kıskançlığının kendisini kıskandığı kimseye kötülük vermeye itmesi ve bunun sonucunda onun kötülüklerini izleyerek, arkasına düşerek yanıldığı yerleri tesbit etmeğe kalkışması ile olur, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) söyle buyurmuştur: "Kıskandığın vakit... arama (veya: Zulmetme, aşırı gitme!)" İbn Kuteybe, Te'vilu Muhtelifi'l-Hadis, s. 107; Fethu'l-Bâri, X, 213. Bu hadis daha önceden geçmiş bulunmaktadır.

Semada kendisi ile Allah'a karşı gelinen ilk günah hased olduğu gibi, yeryüzünde de kendisi ile Allah'a karşı gelinen ilk günahtır. İblis, Âdem'i kıskandı, Kabil de Habil'i kıskandı. Kıskanan kimse Allah'ın gazabına uğramış, buğzedilmiş, kovulmuş ve lanetlenmiş bir kimsedir. Şu beyiti söyleyen ne güzel söylemiş:

"Kıskanç olan kimseye rahat ettiği vakit (ya da nefes aldığında) tenkit olmak üzere:

Ey zalim kişi, de. Halbuki o, mazlum gibi (görür kendisini).

9- Yüce Allah'ın Herşeyin Yaratıcısı Olduğu ve Kıskanmanın Kötülüğü:

Bu süre, yüce Allah'ın her kötülüğün yaratıcısı olduğunun delilidir. Bu sûre ile peygamberine bütün kötülüklerden kendisine sığınmasını emretmekte ve:

"Yarattığı şeylerin şerrinden" diye buyurmakladır. Son olarak da kıskançlığı sözkonusu ederek onun büyüklüğüne ve zararlarının çokluğuna dikkat çekmek istemiştir. Hakimlerden birisi şöyle demiştir: Kıskanan bir kimse beş bakımdan Rabbine karşı meydan okur:

1- O, başkasının üzerinde görülen herbir nimete buğzeder.

2- O, Rabbinin paylaştırmasına kızar, gazab eder. Sanki: Niye böyle paylaştırdın? der, gibidir.

3- O, Allah'ın fiiline karşı çıkar. Yani yüce Allah lütfunu dilediği kimseye verir. O ise, Allah'ın İütfuna karşı cimrilik gösterir.

4- O, Allah'ın dostlarını yardımsız bırakır yahut onları yardımsız bırakıp, üzerlerindeki nimetin zeval bulmasını ister.

5- O, kendi düşmanı olan İblise yardımcı olmuş olur.

Şöyle de denilmiştir: Kıskanan kimse oturup kalktığı yerlerde pişman olmaktan başka bir şey elde etmez. Meleklerin nezdinde lanet ve nefretten başkasına nail olmaz. Yalnız başına kaldığı vakit sabırsızlık ve kederden başka bir şey elde etmez. Ahirette ise keder ve ateşte yanmaktan başka bir şey eline geçirmez, Allah'tan ise öfkeden ve uzaklaşmaktan başka bir şey bulmaz.

Rivâyet olunduğuna göre Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: "Üç kişinin duası kabul olunmaz: Haram yiyen, çokça gıybet eden ve kalbinde müslümanlara karşı bir kötülük yahutta bir kıskançlık bulunan bir kimse." Şanı yüce Allah en iyi bilendir.

(Felâk Sûresi burada sona ermektedir. Allah'a hamd olsun).

5 ﴿