54Mûsa kavmine dedi ki: “Ey kavmim! Şüphesiz siz buzağıyı ilâh edinmekle kendinize yazık ettiniz (zulmettiniz). “Hemen sizi yaratan Rabbinize dönün, tevbe edin! Derhal nefsinizin kötü duygularını öldürün. İşte böyle yapmanız yaratan Rabbiniz katında sizin için çok daha hayırlıdır. Kaldı ki, bu sayede de Allah tevbelerinizi kabul buyurur. Şüphesiz O çok acıyan ve tevbeleri kabul edendir.” “Mûsa -buzağıya tapan- kavmine dedi ki:” “Ey kavmim! Şüphesiz siz buzağıyı ilâh -ma'bût- edinmekle kendinize zulmettiniz.” “Hemen sizi yaratan Rabbinize dönün, tevbe edin.” Yani her türlü eksikliklerden beri ve uzak olarak sizi yaratıp var eden Rabbinize dönün. Çünkü yaratıkları tam olarak yaratan ve var eden O'dur. İşte âyetin bu noktasında, Yahûdîlerin her şeyi bilen ve her bakımdan Hakîm olan Allah'a ibâdet ve kulluğu bırakıp buzağıyı ilâh edinmeleri sebebiyle bit uyarı, bir itap ve azar yer almaktadır. Halbuki yüce Allah onları buzağıya tapmaktan beri kılmış, anndırmıştı. Halbuki buzağıya tapmak aptallığın, bunaklığın, anlayışsızlığın ve kabalığın ta kendisidir. “Derhal nefsinizi öldürün.” Burada geçen, “nefsinizi (nefislerinizi) yani canlarınızı” öldürün ifadesinden kasıt, kimi tefsirlere göre bu, zahiri manasına göredir ve bu da kendi canlarına kıyıp kendilerini öldürmeleridir ki, öfke ve kederden hayatlarına son vermek demektir. Farklı bir diğer tefsire göre ise, birbirlerini öldürmeleri demektir. Farklı bir başka tefsir de şöyledir: “Bu, buzağıya tapmamış olanların tapanları öldürmeleri için bir emirdir. İşte bu suretle yetmiş bin kişi öldürülmüştür.” Rabbimiz devamla şöyle buyuruyor. “İşte böyle yapmanız -tevbe edip nefsinizi veya birbirinizi öldürmeniz, ma'siyette ısrar etmenizden- yaratan Rabbiniz katında sizm içm çok daha hayırlıdır.” “Kaldı ki, bu sayede de Allah tevbelerinizi kabul buyurur. Şüphesiz O, çok acıyan ve tevbeleri kabul edendir.” Yani, ne kadar çok olursa olsun Allah tevbeleri fazlasıyla kabul buyuran ve günahlar da ne kadar büyük olursa olsun, acıyıp onları bağışlayandır. (.......) harfi yani ilk (.......) sebep bildirir. Çünkü zulüm, tevbe etmek için bir sebep oluşturmuştur. (.......) buradaki (.......) yani, ikincisi ise takip içindir. Çünkü, mana şöyledir. “Tevbeye kesin karar verin (azmedin) ve böylece nefislerinizi öldürün.” Çünkü, yüce İsrâ'iloğullarının tevbelerini kendilerini (nefislerini) öldürme olarak istemiştir. Üçüncü (.......) harfi ise yani, (.......) fiilindeki ise mahzûf olan bir şarta bağlıdır. Sanki burada şöyle der gibidir: “Eğer bunu yaparsanız, muhakkak Allah tevbenizi kabul eder.” |
﴾ 54 ﴿