69

Kavmi bu defa şöyle dedi: “Rabbine bizim için dua et de bize o ineğin rengini de açıklasın.” Mûsa da dedi ki; “Allah şöyle buyuruyor: (........)

“Kavmi bu defa şöyle dedi: “

Burada (........) harfi sora edatıdır ve mahallen merfûdur. Bunun takdiri şöyledir.

“Rabbine bizim adımıza dua et de, o ineğin rengi ne türden bir renktir, bize açıklasın? “

“Mûsa da dedi ki; Allah şöyle buyuruyor: “

Âyette geçen (........) ya da (........) kelimesi, hâli, saf, canlı ve parlak manalarına gelir. Burada sapsarı, katışıksız, capcanlı bir sarı, demektir. Nitekim te'kit anlamında, (........) denir ki; sapsarı, göz alıcı canlı bir sarı demektir. Dolayısıyla bu (........) kelimesi, (........) yani san anlamındaki bu kelimeyi daha da pekiştirmek için getirilmiştir. Ancak bu kelime renk anlamındaki (........) kelimesinden haber değildir. Ancak bunu burada (........) kelimesini merfû' kılması, tıpkı failin merfû' olması gibi bir durumdur. Kaldı ki, (........) ile (........)arasında da herhangi bir fark yoktur. Burada renkten söz edilmiş olması te'kit noktasından yararlıdır. Çünkü rengin, burada bir şeye ad olma durumudur ki, bu da burada, “Sa rengine ad olmasıdır.

Âdeta şöyle denir gibi: “Sarıliğina gelince, sapsarı...” Tıpkı şu ifade gibi:

Elinden geleni yaptı, olaya dört elle sarıldı. “gibi.

“-Güzelliği sebebiyle-bakanların içini açar.”

Sürûr: Bir menfaatin, iyi bir şeyin olması veya olacağı kesin olması sebebiyle kalpte oluşan mutluluk, lezzet ve haz.

Nitekim Hazret-i Ali (radıyallahü anh) den rivâyete göre bu âyetin, “Bakanların içini açar.” ifadesine bakarak demiştir ki: “Kim sarı bir takunya (ayakkabı) giyerse gayret ve himmeti azalır.”

69 ﴿