128“Rabbimiz! Her ikimizi de (Müslüman olarak) Sana teslim olmuş iki kul eyle. Soyumuzdan da sana teslim olan (Müslüman) bir ümmet çıkar! Rabbimiz! Bize nasıl ibâdet edeceğimizi, ibâdet edeceğimiz yerleri göster! Tevbelerimizi kabul buyur! Çünkü, Sen gerçekten tevbeleri çok kabul eden ve merhamet sâhibi olansın.” “Rabbimiz! Her ikimizi de (Müslüman olarak) Sana teslim olmuş iki kul eyle!” Yüzlerimizi ihlâslı ve samimî bir şekilde sana döndür. Bu ifade, Bakara Sûresi, 112. âyete dayanan bir ifadedir. Çünkü, orada şöyle buyurulmuştur: “... Kim samimî ve dürüst bir şekilde yüzünü ... bir Müslüman olarak Allah'a teslim ederse ...” Ya da boyun eğen iki Müslüman olarak, demektir. Meselâ: (........) ve (........) denir ki bu, boyun eğmek, ram olmak, teslim olmak manalarınadır. Mana ise şöyledir: “Bizim sana karşı olan ihlâs ve samimiyetimizi artır, sana hep boyun eğen kıl” “Soyumuzdan da sana teslim olan (Müslüman) bir ümmet çıkar!” Burada geçen (........) cer edatı teb'îz (ayırma, istisna tutma) ya da tebyin (açıklama) içindir. Bir tefsire göre de Hazret-i İbrâhîm (aleyhi’s-selâm) ve İsmâîl (aleyhi’s-selâm) “ümmet” ifadesiyle Hazret-i Muhammed (sallallahü aleyhi ve sellem)’in ümmetini kasdetti, demektir. Hazret-i İbrâhîm (aleyhi’s-selâm) ve Hazret-i İsmâîl (aleyhi’s-selâm) özellikle kendi soylarından gelenleri dualarına almaları, insanın kendi öz çocuğuna karşı daha merhametli olması sebebiyledir. Çünkü, Allah şöyle buyurmuştur: “Ey îman edenler! Kendinizi ve ailenizi, yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun.” Tahrîm, 6. “Rabbimiz! Bize, nasıl ibâdet edeceğimizi, ibâdet edeceğimiz yerleri göster! “ Buradaki, (........) kelimesi, (........) fiilinden nakledilmiştir. Göster veya tanıt manasınadır. Bu bakımdan fiil iki mef'ûl almamıştır. Yani; bize hac esnasında ibâdet edebileceğimiz yerleri göster ya da onları bize öğret, tanıt, demektir. (........) kelimesi, (........) harfinin fetha ve kesresiyle olan, (........) kelimesinin çoğuludur. Bu da, içinde ibâdet olunan yer demektir. Nitekim, bu manada âbid yani ibâdet edene nâsik denmiştir. Kırâat imâmlarından İbn Kesîr bu kelimeyi, (........) olarak okumuştur. (........) kelimesindeki (........) a kıyaslayarak böyle okumuştur. Ebû Amr ise kesre ile işmam yaparak okumuştur. “Tevbelerimizi kabul buyur!” İşlediğimiz kusurlarınıız sebebiyle ya da nesilleri adına tevbe talebidir. “Çünkü sen gerçekten tevbeleri çok kabul eden ve merhamet sâhibi olansın.” |
﴾ 128 ﴿